Tevfik Okyay Kabakçıoğlu

Tevfik Okyay Kabakcıoğlu, Ankara Fen Fakültesi personel özlük dosyasındaki vesikalık fotoğrafı (Selim Selam'a teşekkürler)

Tevfik Okyay Kabakçıoğlu (1910-1971), matematikçimiz ve aynı zamanda astronomide doktora derecesini almış ilk bilim insanımızdır.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında, liseyi başarıyla bitirmiş öğrenciler ayrıca girdikleri yurtdışında öğrenim görme sınavında da başarılı oldukları takdirde tam burslu olarak üniversite öğrenimi görmek üzere Avrupa’ya gönderiliyorlardı. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde ve çeşitli bilim dallarında öğrenim gören bu öğrenciler okullarından mezun olduktan sonra ülkelerine döndüler ve bilim ve eğitim hayatında görev aldılar.

Tevfik Okyay Kabakçıoğlu da bu başarılı öğrencilerden biri olarak matematik öğrenimi görmesi için Almanya’ya gönderilmişti. Ama O Almanya’da hem matematik hem de astronomi öğrenimini kısa sürede başarıyla tamamladı.

Okyay Kabakçıoğlu’nun doktora tezinin ilk sayfası. Kaynak: Tevfik Okyay Kabakçıoğlu (1910-1971) Anısına [1]
Tevfik Okyay Kabakçıoğlu, 1910 yılında Uşak’ta doğdu. İlk öğrenimini Uşak’ta, orta öğrenimini de İzmir Atatürk Lisesi’nde yaptı ve 1929 yılında bu liseden pekiyi derece ile mezun oldu. Aynı yıl Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Almanya’ya gönderilen Kabakçıoğlu, yüksek öğrenimini Münih Ludwig-Maximilians Üniversitesi’nde yaptı ve bu üniversiteden pekiyi derece ile mezun olduktan sonra aynı üniversiteden 1934 yılında doktora derecesini aldı. Doktora tezinin başlığı; “Über die mehrfachen Kommensurabilitaten im System Planetoid- Jupiter-Saturn (Gezegenimsi-Jüpiter-Satürn sisteminde eşölçülebilirlik üzerine)”’dir. [1]

Daha sonra Berlin Üniversitesi ile Potsdam Gözlemevi’nde astronomi stajı yaptı ve 1935 Haziran’ında da ülkesine döndü.

1935 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi Kürsüsü’ne asistan olarak girdi. 1939 yılında ek görevli olarak Yıldız Teknik Üniversitesi’nde matematik öğretmenliğine atandı. 1941’de astronomi bilim dalında doçentlik sınavını başaran Kabakçıoğlu, İ.Ü. Fen Fakültesi’nde astronomi doçenti olarak görev yapmaya başladı. Ünlü fizikçi Ernest Rutherford’un asistanlığını yapmış olan Ord. Prof. Dr. Thomas Royds (1884-1955)’un Astronomi Enstitüsü direktörü olduğu bir dönemde, 1942-1944 yılları arasında Gök Mekaniği dersini Tevfik Okyay Kabakçıoğlu veriyordu. (T. Royds Türkiye’de 1942-1947 yılları arasında kaldı).[2]

1944’te Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi‘ne matematik profesörü olarak atanan Kabakçıoğlu, bu fakültede Astronomi Enstitüsü’nü kurdu ve enstitünün müdürlüğünü yaptı. 1946’da da astronomi profesörü oldu ve böylece hem kürsünün hem de enstitünün yöneticiliğini yaptı. 1949-1951 yılları arasında da Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi dekanlığı yaptı. Kabakçıoğlu, 1952 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi’nde yeni kurulmuş olan Yüksek Matematik Kürsüsü’ne yönetici olarak atandı.

İTÜ İnşaat Fakültesi’nde 19 yıl boyunca çeşitli bilimsel ve idari görevlerini büyük bir başarıyla sürdüren Kabakçıoğlu, henüz en verimli bir çağındayken, geçirdiği ani bir kalp krizi sonucu 14 Kasım 1971 tarihinde vefat etti. Ölümünden üç ay önce İTÜ Temel Bilimler Fakültesi Nümerik ve Fonksiyonel Analiz Kürsüsü profesörlüğüne seçilmişti.[3]

Tevfik Okyay Kabakçıoğlu, ülkemizde çağdaş bir üniversite kurulması çabalarının öncü insanlarındandır. Hem matematikçi hem de astronomi dalında doktora derecesi olan ilk bilim insanı olarak kendisinden beklenen kurucu görevleri büyük bir özveri ve başarıyla yerine getirmiş ve yeni kuşak bilim insanlarının yetişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Ölümünden 5 saat önce, İstanbul Üniversitesi’nin Silivri’de kurmuş bulunduğu Matematik Araştırma Merkezi’nin kuruluş çalışmalarını sürdürüyordu.

1970’li yıllardaki Kandilli Rasathanesi’nin müdürünün ve Ege Üniversitesi Rasathanesinin müdürünün onun ilk öğrencileri arasında olması da rastlantı değildir. Ülkemizde astrofiziğin öncüsü olan ve bilime uluslararası katkılarda bulunan Dilhan Eryurt, Ankara Üniversitesi’nde Kabakçıoğlu’nun asistanı olmuştu.

Matematikte ve astronomide telif ve çeviri yayınlar yapan Kabakçıoğlu, uluslararası bilimsel kongrelere de katılarak bildiriler sundu.

Kabakçıoğlu’nun yayınları şunlardır:

  • “Über die mehrfachen Kommen surabilitaten im System Planetoid-Jupiter-Saturn -(Gezegenimsi-Jüpiter-Satürn sisteminde eşölçülebilirlik üzerine)”, doktora tezi, Astronomische Nachrichten, 1935.
  • “Verallgemeinerung der Wilkens’schen Theorie bei mehrfachen Kommensurabilitaten”, Wilkens’in çoklu eşölçülebilirlik teorisinin genelleştirilmesi İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Mecmuası, 1941.
  • Berechnung der langperiodischen Störungen (Uzun peryod bozucu etken hesabı); İ.Ü. Fen Fakültesi 10. Yıl Kitabı, 1948.
  • Aritmetik ve Cebir; Yıldız Teknik Okulu yayını, 1948.
  • Analitik Geometri; A. Hess, Çeviren: T. O. Kabakçıoğlu, Yıldız Teknik Okulu yayını, 1944.
  • Astrofizik Dersleri; H. Rosenberg, Çeviren: T. O. Kabakçıoğlu, Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi yayını, 1948.
  • Yüksek Matematiğe Giriş; Mangoldt-Knopp; Cilt I- Cilt II, Çeviren: T. O. Kabakçıoğlu (A. Nazmi İlker, Berki Yurtsever ile birlikte), Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi yayını, 1951-1953. [4]

İzmir Atatürk Lisesi’nde, Almanya’da, İstanbul Üniversitesi’nde ve Ankara Üniversitesi’nde Kabakçıoğlu’yla birlikte olan yakın arkadaşı matematikçi Nazım Terzioğlu (1912-1976), ölümünden sonra onun için yazdığı “Okyay’ın Aziz Hatırası’na” başlıklı yazısında şunları söylüyordu:

“…Kader Münih’te de bizi bir araya getirdi. Aynı bilim alanında yüksek tahsilimizi yapmaya başladık. Okyay daha ziyade uzay problemlerinin yer aldığı astronomi ile ilgileniyordu. Matematiğin uygulama şekilleri onu daha çok etkiliyordu. Bu nedenle üniversitedeki klasik matematik derslerine devam ederken Technische Hochschule’de de uygulamalı matematik derslerini izliyordu…

…Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi’nde birlikte çalıştığımız sıralarda Okyay, orada henüz tesis edilmemiş bulunan astronomi kürsüsünü kurmayı ve geliştirmeyi büyük ve yenilmez azmiyle başardı. Görevini yerine getirmiş olmanın huzuruyla İTÜ’nün bir teklifini kabul ederek tekrar İstanbul’a döndü. İstanbul’da ikinci kez beraberdik. O, İTÜ’de ben de İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde. Gene o sarsılmayan dostluk, fikir birliği ve “yurdumuzda matematik bilimi nasıl kökleştirilebilir, nasıl geliştirilebilir” ortak sorunumuz ile….

…Ruhun şad olsun aziz dost, yetiştirdiğin gençler çizdiğin yol üzerinde amaçlarını gerçekleştireceklerdir, bundan emin ol.”[5]

Ölümünün 48. yılında değerli bilim insanımız Tevfik Okyay Kabakçıoğlu’nu saygıyla anıyoruz.

Osman Bahadır

[1] Tevfik Okyay Kabakçıoğlu (1910-1971) Anısına; Yayınlayan; İstanbul Teknik Üniversitesi Temel Bilimler Fakültesi (ed: Prof. Dr. M. Asım Özkan), İstanbul Teknik Üniversitesi Kütüphanesi, Sayı: 982, İstanbul, 1974, s. XV.
[2] İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde Çeşitli Fen Bilimi Dallarının Cumhuriyet Dönemindeki Gelişmesi ve Milletlerarası Bilime Katkısı; (ed: Prof. Dr. Ahmed Yüksel Özemre), İstanbul Üniversitesi yayını, İstanbul, 1982, s. 81.
[3] Tevfik Okyay Kabakçıoğlu Anısına (1910-1971), s. XVI.
[4] a. g. e.; s. XVII.
[5] a. g. e.; s. XIII-XIV.

Önceki İçerik21. Yüzyılda Dünyada ve Türkiye’de Bilim
Sonraki İçerikLiberal ekonomik modelin hukuki alt yapısı: Sözleşme özgürlüğü
Osman Bahadır

İTÜ Maden Fakültesi Petrol Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü’nden yüksek lisans derecesi aldı. Denis Diderot (Paris VII) Üniversitesi Bilimler ve Teknikler Tarihi ve Epistemoloji Bölümü’nden DEA derecesi aldı. 1991-1994 yılları arasında 30 sayı aylık Bilim Tarihi dergisini çıkardı. 2004-2011 yılları arasında İTÜ’de Bilim ve Teknoloji Tarihi dersi verdi. Bilim tarihi üzerine 18 kitabı yayınlandı.

Kitaplarından bazıları:  Bilim Cumhuriyetinden Manzaralar (2000), Cumhuriyetin İlk Bilim Dergileri ve Modernleşme (2001), Matematikte Bir Öncü Kerim Erim (2006), Türkiye’de Üniversite Anlayışının Gelişimi 1861-1961 (2007), Türkiye’de Temel Bilimlerde İlk Araştırmacılar (2007), Osmanlılardan Cumhuriyete Bilim (2012), Bilimde Öncü Kadınlar (2013), Osmanlılardan Cumhuriyete Sekülerleşme (2017), Osmanlılardan Cumhuriyete Elektrik (2020).