Deney ile eğitmek: İstanbul Saint-Joseph Lisesi’nde deneysel fizik

Sergi salonu,
"Deney ile eğitmek: İstanbul Saint-Joseph Lisesi’nde deneysel fizik" sergisinden (Sarkac.org, CC-BY)

Bu ayın başında İstanbul, Kadıköy’de bulunan Saint-Joseph Lisesi’nde bilim tarihine ışık tutan, kayda değer bir sergi açıldı. 28 Mayıs 2023’e kadar ziyarete açık kalacak “Deney ile Eğitmek: İstanbul Saint-Joseph Lisesi’nde Deneysel Fizik.” başlıklı serginin küratörü, İstanbul Üniversitesi, Bilim Tarihi bölümünden Feza Günergun.

Doğa yasalarının gözlemlenmesine olanak sağlayan deneysel fizik aletlerini görmek bilim tarihine meraklı olanların ilgisini çekiyor, özellikle fizik eğitimi almış kişiler için sergide bulunan aletler çok heyecan verici. Mekanik, hidrostatik, elektrostatik, elektrodinamik, optik, akustik, ısı ve gazların özellikleri ve astronomi ile ilgili 82 aletin sergilendiği sergide, aynı zamanda tüm aletlerin kullanımını gösteren videolara da yer veriliyor.

“Sarkaç” olarak açılışında da bulunduğumuz serginin basın bülteninde yer verildiği haliyle: “Bu aletler, günlük hayatta pek de farkına varmadığımız doğa yasalarını, doğanın işleyişini bize açıklıyor, kanıtlıyor. Bunları bir öğrencinin kitabın sayfaları üzerinden kavraması her zaman kolay olmaz. Aletler ile yapılan deneyler, öğrencinin fizik yasalarını anlamasını sağladığı gibi bilim nedir, nasıl yapılır, sorularının yanıtlarını bulmasına da yardımcı olur. Öğrencilerin alet kullanma, gözlem ve hassas ölçümler yapma becerisini geliştirir. Bazı öğrencilerin bilimsel araştırmayı meslek olarak seçmesinde rol oynayabilir.” 

Küratörlük görevini üstlenen Feza Günergun’a, Saint-Joseph Lisesi koleksiyonunda yer alan aletlerin bir sergi ile tanıtılması fikrinin nasıl ortaya çıktığını ve aletlerin bilim eğitimindeki rolünü sorduk, ve kendisine bir de kişisel soru yönelttik.

Sergide yer alan malzeme ile ilk nasıl karşılaştınız ve sergi fikri nasıl ortaya çıktı?

On sekizinci yüzyıl ortasında Paris’e elçi olarak giden,  (Osmanlı matbaasının kurucusu Müteferrika’nın da ortağı olan) Mehmet Sait Paşa’nın[1]1720’de uzun süreli diplomatik görevle Fransa’ya gönderilen Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin oğludur. burada ünlü alet yapımcısı Nicholas Bion’un dükkânına gidip bir dizi bilimsel alet ısmarladığını öğrendim. Nicolas Bion (1652-1733), XIV. Louis’nin mühendislerinden biridir. Kral için bilimsel aletler ürettiği gibi, Paris’teki dükkânında da alet satışı yapmaktadır. İmal ettiği yer ve gök küreler ile ünlenen bir bilimsel alet yapımcısıdır. Ancak Said Efendi, Paris’e gittiği 1741 yılında Nicolas Bion ölmüştür ve dükkânı onun oğlu Jean Baptiste Nicolas Bion tarafından yönetilmektedir. Oğul Bion da XIV. Louis’nin mühendisleri arasındadır. Said Efendi dükkândaki bütün aletleri inceledikten sonra bir dizi alet seçerek ısmarlamış ve bu aletlerin hassas olması için bizzat oğul Bion tarafından yapılmasını istemiştir. Aletlerin yapımı üç ay sürmüş, Bu süre içinde Said Efendi dükkâna giderek üretimi takip etmiş. İmalat bittiğinde onları birer mücevher muamelesi yapmış ve kilitli bir kutuda saklamış, ancak mümtaz misafirlerine büyük bir dikkatle göstermiştir.[2]Bu bilgiler Mercure de France adlı derginin Haziran 1742 sayısında bulunmaktadır. 

Ben bu aletlerin İstanbul’a gelip gelmediğini araştırmaya başladım. Ancak izini bulamadım. Gerek bu kayıp koleksiyon gerekse Avrupa’daki bilimsel alet koleksiyonlarının bolluğu beni benzer aletlerin Osmanlı eğitim kurumlarında var olup olmadığı sorusuna yöneltti. 19. yüzyıl Türkiyesindeki okullarda aletlerin izini sürerken, müzayede kataloglarında Saint-Joseph Lisesi’nin Kadıköy’deki yerleşkesinin resimlerini içeren bir dizi kartpostala rastladım. Bunlar içinde okulun fizik aletleriyle dolu dolaplarını resmeden kartpostallar da vardı. Bu kartpostallardan yola çıkarak okulda bir koleksiyonun olabileceğini düşündüm.

Saint-Joseph Lisesi’nin resimlerini içeren bir dizi kartpostaldan biri. Kaynak: Feza Günergun.

Bugün okul müzesinde bulunan okulun doğa bilimleri koleksiyonu saklanmış olduğuna göre fizik aletleri koleksiyonu da korunmuş olmalıydı. Saint-Joseph Lisesi yönetimini tanımıyordum. Ancak yüksek lisans öğrencilerimden Göknur Gündoğan’ın Fransız okullarıyla olan ilişkisi iyiydi. Kendisine 2016’da düzenlediğim “Bilginin İzinde” sergisinin kataloğunu verip bunu Saint-Joseph Lisesi’nin müdürüne vermesini ve eğer aletler varsa bunları incelemek isteğimi iletmesini söyledim. Ardından Okul Müdürü Paul Georges’dan bir toplantı daveti aldım. O toplantı sırasında bana okuldaki fizik aletleri gösterildi ve bir sergi hazırlamam önerildi.

Sergide yer alan aletler bize neler söylüyor, bu aletlerin bilim eğitimindeki rolü ne olmuştur ve ne zamana dek kullanılmışlar?

Bu aletler, günlük hayatta pek de farkına varmadığımız doğa yasalarını, doğanın işleyişini bize açıklıyor, kanıtlıyor. Bunları bir öğrencinin kitabın sayfaları üzerinden kavraması her zaman kolay olmaz. Aletler ile yapılan deneyler, öğrencinin fizik yasalarını anlamasını sağladığı gibi bilim nedir, nasıl yapılır, sorularının yanıtlarını bulmasına da yardımcı olur. Öğrencilerin alet kullanma, gözlem ve hassas ölçümler yapma becerisini geliştirir. Bazı öğrencilerin bilimsel araştırmayı meslek olarak seçmesinde rol oynayabilir.

Fizik aletlerinin hangi tarihe kadar kullanıldığını, dolaplara ne zaman girdiğini bilmiyorum. Ancak ilginç olan, merkezcil kuvvetle hareket eden hava treni, altın yapraklı elektroskop, Faraday silindiri gibi aletlerin hâlâ derslerde kullanılmasıdır. 

Serginin açılışı gününden. (Sarkac.org, CC-BY)
Sizin en sevdiğiniz, en ilginizi çeken alet ya da sergide yer alan kaynak kitaplardan hangisi oldu?

Aletlerin büyük çoğunluğu fizik yasalarını öğrencilere kanıtlamak amacını taşıyor, bazıları estetik öğeler de içeriyor. Örneğin, Ernst Chladni (1756-1827) şekillerini oluşturan titreşim plakalarının üzerine ince kum serpip plakalarda bir keman yayı ile titreşimler yarattığınızda, plakaların üzerinde kum tanelerinden geometrik şekiller oluşuyor. Bir bilimsel alet ile bir sanat eseri yaratıyorsunuz.

Bir diğeri elektrik yüklerinin sivri uçlarda toplandığını gösteren uzatılmış konoid. Bu alet ile yaptığı deneyler Benjamin Franklin’e (1706-1790) paratoner fikrini vermiş. Bu da, çok basit bir fizik aleti ile yapılan basit bir deneyin insanlığın yararına önemli bir cihaza götürebileceği fikrini taşıdığı için ilgimi çekti.

Kitaplar arasında şüphesiz Adolphe Ganot’nun (1804-1887) Fransa’daki fizik eğitimine yıllar boyu kullanılmış olan deneysel fizik kitabı: Traité élémentaire de Physique expérimentale et appliquée. Çok sayıda alet çizimi içeren, konuları anlaşılır şekilde işleyen bazen de aletin tarihi hakkında kısa notlar veren bir eser. Sergiyi hazırlarken çok yararlandım. Lise kütüphanesinde iki nüsha bulunması, 19. yüzyılın ikinci yarısında okulun fizik derslerinde bu kitabın kullanıldığını gösteriyor. Kitabın diğer bir özelliği, 1876’da Dr. Antranik Gırcikyan tarafından Türkçeye çevrilerek İstanbul’daki askeri tıp okulu Mekteb-i Tıbbiye-yi Şahane’nin fizik derslerinde okutulmuş olması.

Serginin ziyaret saatleri:
Çarşamba-cuma 15.30-19.00
Cumartesi-pazar 12.00-18.00
Saint-Joseph Lisesi adres: Caferağa, Dr. Esat Işık Cd. No:62, 34710 Kadıköy/İstanbul

Notlar/Kaynaklar

Notlar/Kaynaklar
1 1720’de uzun süreli diplomatik görevle Fransa’ya gönderilen Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin oğludur.
2 Bu bilgiler Mercure de France adlı derginin Haziran 1742 sayısında bulunmaktadır. 
Önceki İçerikSorularla Seçim 2023
Sonraki İçerikBu Ay Gökyüzü: Mayıs 2023
Müsemma Sabancıoğlu

Müsemma Sabancıoğlu Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümü’nden 1997’de mezun oldu. Tarih Vakfı, Toplumsal Tarih dergisi, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınlarında çalıştı. Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisinin ikinci basımında editör olarak görev aldı. 2011’de Georgia State Üniversitesinden tarih alanında yüksek lisans derecesini aldı, aynı okulda sürdürdüğü doktora çalışmasını 2014’te tamamlamadan bıraktı. Yazıları, Toplumsal Tarih, Tarih ve Toplum, İstanbul, Cumhuriyet, Yapı, Birikim, #tarih, Socrates, 5Harfliler, İST Dergi gibi yayınlarda yer aldı. Bilim Akademisi’nin popüler bilim yayını Sarkaç’ta sosyal bilimler editörü olan Sabancıoğlu, Cumhuriyetin 100. yılı için Sahada: Cumhuriyetin Harcında Bilim ve Kadınlar kitabını yayına hazırladı.