Bu Ay Gökyüzü: Eylül 2022

1 Eylül saat 22.00, 15 Eylül saat 21.00, 30 Eylül saat 20.00’de gökyüzünün genel görünümünü gösteren gökyüzü haritası

Yaz ayının simgesi olan Yaz Üçgeni bu sıralar hava karardığında gökyüzünde en yüksek konumunda. Vega, Deneb ve Altair adlı parlak yıldızların oluşturduğu Yaz Üçgeni gökyüzündeki en belirgin şekil olduğu için onu görebilmek için gökyüzünde tam tepeye bakmak yeterli. Saatler ilerledikçe, Yaz Üçgeni’nin batıya doğru kaydığını, Kanatlı At, Andromeda ve Perseus takımyıldızlarının doğu-kuzeydoğu yönünden yükselmeye başladığı görülebilir. Bu takımyıldızlar önümüzdeki aylarda gözlem için daha iyi konumda olacak. Eylül ayı gezegenler bakımından zengin olacak. Hava karardığında Satürn çoktan doğmuş, güneybatı ufku üzerinde yükselmiş durumda. Jüpiter, havanın kararmasıyla birlikte doğuyor. Mars ise geceyarısından önce doğmuş oluyor. Bir süredir sabah gökyüzünde gördüğümüz Venüs artık gündoğumundan önce çok kısa bir süreliğine görülebiliyor.

Vega, Deneb ve Altair adlı parlak yıldızların oluşturduğu Yaz Üçgeni hava karardığında gökyüzünde en yüksek konumunda bulunuyor. Yaz Üçgeni’nin köşelerinden birini oluşturan Vega, Lir takımyıldızında bulunur. Lir gökyüzündeki en küçük takımyıldızlarından biridir. Bu sıralar takımyıldızın geri kalanını Vega’nın hemen altında, baklava şekli sayesinde tanımak mümkün. Ancak bu şekli yoğun ışık kirliliği altında görmek zor.  Yaz Üçgeni’nin bir diğer köşesini oluşturan Deneb, Kuğu takımyıldızının en parlak yıldızıdır ve kuğunun kuyruğunu simgeler. Kuğu, çok parlak yıldızlardan oluşmasa da gökyüzünde kolay tanınan takımyıldızlardan biridir. Uzun boynu ve yanlara açılmış kanatlarıyla gökyüzünde uçan bir kuğuyu simgeler. Kartal takımyıldızının en parlak yıldız olan Altair, üçgenin köşelerinden sonuncusunu oluşturur. (Bu Ay Gökyüzü: Haziran 2022)

Jüpiter ve Uyduları

Bu ayın gezegeninin Jüpiter olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü Jüpiter en büyük gezegen olması bir yana, değişken yüzeyi ve dört parlak uydusu sayesinde amatör gökyüzü gözlemcilerinin gözdesidir.

Jüpiter bir gaz devidir ve çok büyük oranda gazdan oluşur. Gaz yapısı ve ekseni çevresindeki hızlı dönüşü nedeniyle gezegenin bulutları çok hareketli bir yapıdadır, şiddetli fırtınalar vardır. Bu hareketlerin sonucunda oluşmuş bir fırtına sistemi olan “Büyük Kırmızı Leke”nin genişliği Dünya’nın çapından daha büyüktür. Jüpiter’in üzerinde bantlar şeklinde görülen bulut yapısı küçük bir teleskopla gözlenebilir.

Jüpiter’in dört büyük uydusu ve Jüpiter’e göre büyüklükleri. Aşağıdan yukarıya: Io, Europa, Ganymede ve Callisto (Aylar: NASA/JPL/Galileo; Jüpiter: NASA/JPL/Space Science Institute; Resim: Kevin M. Gill)

Jüpiter’in dört büyük uydusu Io, Europa, Ganymede ve Callisto ilk olarak 1609 yılında Galileo Galilei tarafından çok basit bir teleskopla gözlendi. Galileo, uyduları haftalarca her gece gözlemleyerek, onların Jüpiter’in yörüngesinde olduklarını keşfetti. Galileo’nun bu keşfi tüm gökcisimlerinin Dünya’nın çevresinde döndüğü inancına karşı elde edilen güçlü bir gözlemsel kanıt olarak tarihe geçti. Bu nedenle bu dört büyük uydu sıklıkla Galileo Uyduları olarak anılır.

Io, Bu dört uydudan Jüpiter’e en yakın olanıdır. Jüpiter’in yörüngesinde yalnızca 1,8 günde dolanır. Uzaklık arttıkça uyduların yörüngede dolanma süreleri de uzar. Dört uydudan en uzaktaki olan Callisto ise Jüpiter’in çevresinde yaklaşık 17 günde bir dolanır. Uyduların yörünge sürelerinin ve hızlarının farklı olması nedeniyle birbirlerine göre konumları sürekli değişir. Bu değişimi birkaç saat içinde fark etmek mümkündür. Uyduların yörünge düzlemleri bizin bakış doğrultumuza paralel olduğundan uyduları Jüpiter’in sağına ve soluna doğru hareket ederken görürüz. Bu hareketleri sırasında kimi zaman hepsi Jüpiter’in bir tarafında, kimi zaman bazısı bir yanda diğerleri öteki yanda olurlar. Bazen de uydulardan bir ya da birkaçı gözden kaybolur. Bu durumda ya Jüpiter’in arkasında ya da önünde yer alırlar.[1]Video NASA/Tumbler’dan alıntıdır, https://nasa.tumblr.com/post/160203154374/whats-up-for-may/embed

Her gözlemde farklı bir dizilimle karşımıza çıktıkları için amatör gökbilimciler Jüpiter’in uydularına bakmayı çok sever. Jüpiter’in uydularını bir dürbünle görmek mümkün. Çok parlak olduklarından yalnızca dört kez büyüten bir dürbünle bile görülebilirler.

Jüpiter, bu sıralar Ay’dan sonra akşam gökyüzündeki en parlak gökcismi. Gezegen, Güneş’in batmasıyla birlikte doğuda beliriyor ve gece boyunca gökyüzünde bulunuyor. Jüpiter’i dürbün ya da teleskopla gözlemek için en iyisi gökyüzünde biraz yükselmesini beklemek. Gezegen ayın başlarında hava karardıktan yaklaşık iki saat sonra atmosferin görüntüyü bozucu etkilerinden önemli ölçüde kurtulmuş oluyor. Jüpiter 26 Eylül’de karşı konumda olacak. Bu sırada Dünya Jüpiter’le Güneş’in arasında olacak. Bu aynı zamanda Dünya ve Jüpiter’in birbirlerine en yakın oldukları konum. Bu nedenle Eylül sonu gezegenin bu yıl en parlak ve teleskopla en büyük görüneceği zaman olacak.

Eylül’de gezegenler

Merkür ayın ilk yarısı akşam gökyüzünde olsa da ufka çok yakın olduğundan görülemeyecek. Gezegen sabah gökyüzüne geçtikten sonra, ayın son birkaç günü tam doğu ufku üzerinde, gündoğumundan yaklaşık yarım saat önde çok kısa sürelerle görülebilir. Ancak bu sırada ufka çok yakın olduğundan görülmesi zor olacak.

Venüs ayın ilk yarısı sabah gökyüzünde gündoğumundan önce çok kısa sürelerle doğu ufku üzerinde görülebiliyor ancak ufkun üzerinde iyice alçalmış durumda. Gezegen hava aydınlanmaya başladıktan sonra doğuyor. Ayın son yarısında ufka çok yaklaşmış olacağı için gezegeni görmek çok zor olacak.

Mars ayın başında geceyarısından kısa bir süre önce doğuyor. Bu sırada gezegeni doğu ufkunun üzerinde görmek mümkün. Çok parlak olmasa da turuncu rengi sayesinde kolayca tanınan gezegen ilerleyen günlerde daha erken doğuyor olacak. Boğa takımyıldızında bulunan gezegen 16 Eylül’de Ay’la çok yakın konumda olacak.

Jüpiter ayın başlarında havanın kararmasıyla birlikte doğmuş oluyor. Gezegen ayın ilerleyen günlerinde her gün daha erken doğacak.

Satürn hava karardığında güneydoğu ufku üzerinde yükselmiş oluyor. Ayın sonlarında hava karardığında gezegen gökyüzündeki en yüksek konumuna ulaşacak. Bu sırada gezegen güney yönünde görülecek.

Alp Akoğlu
GUHEM-Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi 


Creative Commons LisansıBu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. İçerik kullanım koşulları için tıklayınız.

Notlar/Kaynaklar

Notlar/Kaynaklar
1 Video NASA/Tumbler’dan alıntıdır, https://nasa.tumblr.com/post/160203154374/whats-up-for-may/embed
Önceki İçerikDerin bir düşünür, büyük öğretmen: Burhan Cahit Ünal
Sonraki İçerikYükseköğretimde tektipçilik problemi
Alp Akoğlu

ODTÜ Fizik Bölümünden mezun olduktan sonra, TÜBİTAK Bilim ve Teknik dergisinin yazar kadrosunda çalışmaya başladı. Başta TÜBİTAK Ulusal Gökyüzü Gözlem Şenliği olmak üzere çeşitli etkinliklerin koordinasyonunda rol alarak bilimin, özellikle de gökbilimin popülerleştirilmesi ve yaygınlaştırılması için çalıştı. Çeşitli üniversitelerde ve başka eğitim kurumlarında bilim iletişimi konusunda çok sayıda sunum gerçekleştirdi, bilim haberciliği konusunda eğitimler verdi. TÜBİTAK Bilim Çocuk dergisini ilk çıkaran ve uzun yıllar devam ettiren ekipte yer aldı. Derginin editörlüğünü ve ardından yayın yönetmenliğini yaptı. 2019 yılında TÜBİTAK’tan ayrıldı. 2019-2021 yılları arasında KAFA Çocuk ve Bilim dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. Şu anda GUHEM Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi’nde Uzay Farkındalığı Eğitim Destek Ofisi Direktörü olarak çalışmalarını sürdürüyor.