Solvay konferanslarının en ünlüsü herhalde 1927’de toplanan “Elektronlar ve Fotonlar” konulu 5. konferanstır.
Bu konferans modern kuantum teorisinin resmen dünya fizik camiasına açıklanması açısından tarihi bir dönüm noktasıdır. Daha önceki konferanslarda sunulan teorik çalışmalarda, 1900’de ortaya çıkan kuantum fikri klasik fiziğin yöntemlerine sağlam bir teoriye dayanmayan “reçetelerle” eklemleniyor ve atom fiziği deneylerine şaşırtıcı şekilde uyan neticeler elde edilebiliyordu, fakat nerede hangi reçetenin neden geçerli olduğunu ortaya koyan bir temel teori yoktu.
“Eski kuantum teorisi” diye adlandırılan bu 20 küsur yıllık dönem 1925’de Heisenberg’in matris mekaniğini, 1926’da Schroedinger’in kendi adı verilen dalga denklemini bulması, ve hemen arkasından da Dirac’ın ikisini daha genel bir çerçevede birleştiren “Transformasyon teorisini” inşa etmesi ile sona erdi.
Öte yandan, gene aynı konferansta bu yeni teorinin yorumu hakkında başlayan tartışmada başta Heisenberg, Bohr ve Pauli’nin kampı üste çıktıysa da, 1960’larda John Bell’in “gizli değişkenler” teoremi ile 1927’de tartışmayı kaybetmiş gözüyle bakılan de Broglie’nin görüşleri tekrar ilgi görür oldu.
Cihan Saçlıoğlu
Bilim Akademisi Üyesi (Sabancı Üniversitesi)