Açık bilimde yeni ufuklar

1989 yılında Martin Fleischmann ve Stanley Pons isimli iki bilim insanı yaptıkları deneyde doğada milyonlarca derece sıcaklıkta ortaya çıkan nükleer reaksiyonu oda sıcaklığında gözlemlediklerini ileri sürdüler. Bilim dünyasını sarsan bu “soğuk füzyon” deneyi hızla bağımsız laboratuvarlar tarafından tekrarlandı, ancak benzer bulgulara rastlanmadı. Dahası, Fleischmann-Pons deneyinde verilerin de yanlış yorumlandığı fark edildi, ve zaman içinde soğuk füzyon tezi terk edildi[1].

Bilimsel yöntemin temel çalışma prensibi şüphedir. Bir araştırmadan ortaya çıkan sonuçlar hemen gerçek olarak kabul edilemez. Farklı araştırmacılar aynı yöntemleri kullanarak aynı gözlemleri yapabilmeli, aynı veri setini analiz ederek aynı sonuçlara ulaşabilmelidir. Kısacası bilim tekrarlanabilir olmalıdır. Tekrarlanabilen araştırmalar daha da güven kazanırken tekrarlanamayan araştırmalar zamanla terk edilir. Bilimsel yöntemin belki de en az takdir edilen özelliklerinden biri kendini düzeltebilen bir sistem olmasıdır.

Bilimin kendini düzeltebilmesi için ise araştırmalarda kullanılan materyallerin ve toplanan verilerin diğer araştırmacılara açık olması gerekir. Ancak günümüzde araştırma sonuçlarını ortaya çıkaran materyaller ve veriler genellikle paylaşılmıyor [2]. Araştırmacılar bireysel depolama yollarını seçse bile zaman içinde araştırmacıların vefat etmesi, bilgisayarların ya da üniversite sunucularının zarar görmesi nedeniyle bilimsel bulguların temelini oluşturan kaynaklar yok oluyor. Peki araştırmacılar olarak bilimsel kaynaklarımızın kamuya açık olması ve gelecek nesillere de aktarılması için ne yapabiliriz?

İşte bu sorunun artık bir cevabı var: OSF (Open Science Framework – Açık Bilim Çerçevesi). OSF, https://osf.io/ internet adresinde bulunan, temelinde bulut tabanlı, ücretsiz bir bilimsel araştırma proje yönetimi ve arşivleme sistemidir. Bu sistem içerisinde kullanıcılar bir bilimsel araştırma projesinin tüm evrelerini kamuya açık ya da özel olarak depolayabilirler. Kar amacı gütmeyen bir oluşum olan OSF farklı kurumlardan gelen hibelerle faaliyetlerini sürdürüyor, ancak bu hibelerin tamamı kesilse bile OSF tüm veritabanının en az elli yıl daha saklanacağının güvencesini veriyor [3].

Ücretsiz bir kullanıcı hesabı oluşturduktan sonra araştırmacılar OSF sitesinde proje sayfaları yaratmaya başlayabilirler. Bu projeler bilimsel araştırmalar [4] olabileceği gibi, laboratuvar notları [5], konferans sunumları [6], seminerler [7], ya da dersler [8] de olabilir. Araştırmacılar yarattıkları projelere birlikte çalıştıkları kişileri katılımcı olarak ekleyebilirler. Projeler ister kamuya açık olarak ister özel olarak saklanabilir. Örneğin bir bilimsel araştırmanın ilk evrelerinde proje sayfası özel olarak, yani yalnızca proje katılımcılarına açık olarak saklanabilir. Araştırma bir dergiye hakem incelemesi için gönderildiğinde araştırmacılar OSF platformunda saklanan proje içeriğini (veri seti, analizler, materyaller vb.) anonim bir link ile proje katılımcılarının kimliklerini gizleyerek hakemler ile paylaşabilirler. Araştırma yayınlandığında ise yazarlar proje sayfasını kamuya açık hale getirebilir, hatta araştırma metninin kendilerine ait kopyasını buradan açık erişim olarak paylaşabilirler [9].

Peki araştırma kaynaklarını açık erişim ile paylaşmanın faydaları neler? Her şeyden önce yazının başında bahsettiğimiz gibi bilim sürekli olarak kendini düzelterek ilerleyen bir sistemdir, ve bilimsel kayıtları düzeltmenin en etkili yolu yapılan araştırmaların diğer bağımsız araştırmacılar tarafından doğrulanabilmesi ve tekrarlanabilmesidir [10]. Başka bir deyişle, eğer veri setleri erişime kapalıysa yapılan analizleri doğrulamak ya da araştırma materyallerine ulaşılamıyorsa aynı deneyi tekrarlamak mümkün olmayacaktır. Bunun dışında aynı veri seti farklı soruların cevaplandırılması için kullanılabilir, böylece zaman ve maddi kaynaklardan tasarruf sağlanabilir [11]. Belki de en önemlisi, kamu kaynakları ile üretilen bilgi ve tecrübe açık bilim faaliyetleri sayesinde kamunun hizmetine geri kazandırılabilir. Açık bilim faaliyetlerinde bulunmanın araştırmacılara olan faydaları da göz ardı edilmemelidir. 2016 yılında yapılan bir literatür taraması, açık bilim yöntemlerinin artan atıf sayıları, medya ilgisi, uluslararası işbirlikleri, iş fırsatları, ve hibe olanakları ile ilişkili olduğunu bulmuştur [12].

Verilerin ve analizlerin şeffaf olması araştırmaların kalitesini de arttırabilir. Eğer yayınlama sürecinde veri ve analizler OSF gibi bir platform aracılığı ile paylaşılmış ise hakemler analizleri doğrulayarak fark edilmeyen hatalı raporlamaları önleyebilir ya da veriyi inceleyerek araştırmacılara farklı analiz yöntemleri önerebilirler. Kamuya açık olarak sunulan veriler benzer projeler üzerinde çalışan diğer araştırmacılar tarafından keşfedilebilir ve veri setleri birleştirilerek yeni yayınlar sunulabilir. Açık veri setleri sayesinde daha sağlam meta-analizler yapılabilir ve böylece yalnızca tekil araştırmaların değil, tüm bir araştırma alanının güvenilirliği arttırılabilir [13].

Bilim tanım gereği açık olmalıdır. Ücretli duvarların ardındaki yayınların ya da kişisel bilgisayarlarda saklanan veri setlerinin bilimin ilerlemesine, bilginin yayılmasına ve toplumların güçlenmesine katkısı sınırlıdır. Bilimsel yöntem kullanılarak elde edilen bilgi en şeffaf şekilde herkese açık olarak sunulmalıdır ve dileyen herkes bilimsel raporlara ve bu raporların yaratılmasına olanak veren her türlü kaynağa ücretsiz olarak erişebilmelidir. OSF platformu açık bilim faaliyetleri ile bilimsel çalışmalarda yeni bir ufuk açmayı hedefliyor. Bilim ile ilgilenen herkesi bu platformu keşfetmeye ve çalışmalarının temel bir parçası haline getirmeye davet ediyorum.

Burak Tunca
Lund Üniversitesi, Ekonomi ve Yönetim Bilimleri 

  1. Cold fusion – Wikipedia.
  2. Alsheikh-Ali AA, Qureshi W, Al-Mallah MH, Ioannidis JPA. Public Availability of Published Research Data in High-Impact Journals. PLoS One. 2011;6.
  3. What if I run out of funding, what happens to my data?, OSF Guides.
  4. Anderson CJ, Anderson J, van Assen MALM, Attridge PR, Attwood A, Axt J, vd. Reproducibility Project: Psychology. OSF; 2012.
  5. Campbell L. Campbell Lab: OSF Research Milestones. OSF; 2015.
  6. Corker KS, Nuijten MB, Sakaluk JK, Tullett A, Weston SJ, Arnal J, vd. Society for the Improvement of Psychological Science (SIPS) 2018 Meeting. OSF; 2018.
  7. Schönbrodt F. Open Science Seminar. OSF; 2015.
  8. Schweinsberg M, Bearden N, Uhlmann EL. Crowdsourcing Science PhD Course slides and syllabus. OSF; 2016.
  9. Taşkın Z, Doğan G. Bir Tuhaf Savaş: Açık Bilim ve Yağmacı Dergiler. Sarkaç. 2018.
  10. Nosek BA, Alter G, Banks GC, Borsboom D, Bowman SD, Breckler SJ, vd. Promoting an Open Research Culture. Science. 2015;348.
  11. Open Science by Design: Realizing a Vision for 21st Century Research. National Academies Press; 2018.
  12. McKiernan EC, Bourne PE, Titus Brown C, Buck S, Kenall A, Lin J, vd. How Open Science Helps Researchers Succeed. Elife. 2016;5.
  13. Borgman CL. The Conundrum of Sharing Research Data. Journal of the Association for Information Science and Technology. 2012;63:1059-78.
Önceki İçerikPeriyodik tablonun doğuşu ve gelişimi
Sonraki İçerikBen Tosun Terzioğlu’nu çok sevdim!
Burak Tunca

Burak Tunca, yönetim bilimleri alanında lisans derecesini Hacettepe Üniversitesinden (2007), yüksek lisans derecesini Malardalen Üniversitesinden (İsveç, 2009), ve doktora derecesini Agder Üniversitesinden (Norveç, 2015) almıştır. Münster Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (Almanya) ve NHH Norveç Ekonomi ve Yönetim Okulu gibi kurumlarda görev yapmış, halen Lund Üniversitesi Ekonomi ve Yönetim Okulunda (İsveç) öğretim görevlisi olarak bilimsel araştırma yöntemleri ve açık bilim üzerine çalışmalar yapmaktadır.

Twitter adresi: https://twitter.com/tuncaburak