Yapım tarihi: 2014
Yönetmen: James Marsh
Stephen Hawking’in hayatı ne kadar ilginçse de sinemaya aktarımı da o kadar zor olmalı. Her ne kadar film sinemalarda uzun süre gösterimde kaldı ise de bu zorluğun getirdiği problemleri aşmış olduğu kanısında değilim.
Hawking fiziğin sokaktaki insana en zor anlatılabilecek bir alanında önemli çalışmalar yapıyor. Bunun yanı sıra, aynı sahadaki pek çok fizikçiden farklı olarak, bu çalışmaları anlaşılabilir bir dille topluma sunuyor. “ A Brief History of Time – Zamanın Kısa Tarihi” ve “Theory of Everything – Her Şeyin Teorisi” kitapları bütün dünyada çok satanlar listelerinde.
Diğer taraftan Hawking, henüz 20’li yaşlarında ALS hastalığına tutuluyor. Bu hastalık motor sinirlerini etkileyerek kas hareketlerini kısıtlar ve omurilikte harabiyete neden olur. Amerika’da Lou Gehrig (ünlü bir beyzbol oyuncusu idi) hastalığı olarak bilinir. Bu hastalık nedeni ile tekerlekli sandalyede yaşamaya mahkum olur. Bu hastalığa rağmen doktorasını tamamlar ve Jane Wilde ile evlenir, üç çocukları olur.
Filmin ana temasını bu evlilik oluşturuyor ve Jane Hawking’in anılarını yazdığı kitap esas alınmış. Doğal olarak da Jane Hawking’in yaşadığı sorunlar merkezde. Stephen Hawking’in hastalığına rağmen bilimsel olarak nasıl ilerlediğini filmde hissetmek pek mümkün değil. Ama bu yazının başında yazıldığı gibi bunu başarmak da çok kolay değil.
Sonuç olarak, “aşk her sorunu çözer” tipi bir film izlemek isteyenler için güzel bir film ama Stephen Hawking’in bilim için neler hissettiğini anlamak istiyorsanız bu film size göre değil.
Bunun için çok daha iyi yapılmış bir belgesel var. “The fog of war”,”Fast,cheap & out of control”, “Thin blue line” ve “Gates of heaven” gibi mükemmel belgeseller çekmiş olan Errol Morris 1991 yılında “A brief history of time”’ı çekti, bunu izlemeniz tavsiye edilir.
Son olarak Stephen Hawking’in, günümüzün popüler dizilerinden olan “Big bang theory” de ara sıra gözüktüğünü söylemekte de yarar var.
Ersin Yurtsever
Bilim Akademisi üyesi (Koç Üniversitesi)