Ayhan Ulubelen Anısına

Ayhan Ulubelen anısına yayınlanan, Kasım-Aralık 2021, "Records of Natural Products" özel sayısının kapak fotoğrafı. https://www.acgpubs.org/pdf_issue.php?journal_id=2&volume_id=54&issue_id=150

Ayhan Ulubelen 1931’de İstanbul’da doğdu. Subay Mehmet Emin Ulubelen ve Hikmet Hanım’ın kızı olan Ulubelen, yüzbaşı olan babasını küçük yaşında kaybetti. İlkokula erken başladığı için Kandilli Kız Lisesi’nden 1947’de mezun olmuş ve lisede Madame Curie’yi kendine rol model alarak kimyacı olmaya karar vermiştir. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Enstitüsünü kazanarak lisans eğitimine başlamış ve 1951’de kimya yüksek mühendisi olarak mezun olmuştur. 1952’de İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Analitik Kimya kürsüsünde asistan olarak çalışmaya başlamış ve doktorasını Rasim Tulus’un danışmanlığında 1956’da tamamlamıştır.

1960-62 arasında ABD, Minnesota Üniversitesi, Eczacılık Fakültesinde Fullbright bursiyeri olarak Ole Gisvold’un laboratuvarında doktora sonrası araştırmalarda bulunmuş ve 1962’de İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesine dönmüştür. Ertesi yıl ABD’den aldığı davet üzerine Arizona Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ne gitmiş, 1963-1967 arasında Arizona yerli halkının kansere karşı kullandığı bitkilerden hazırladığı ekstrelerin kimyasal içeriklerini araştırmış ve en aktif bulunan üç bitki ekstresinin[1]Gutierrezia sarothrae, Compositae Fam., Mirabilis multiflora Nyctaginaceae Fam., Caesalpinia gillesii, Fabaceae Fam. glikoproteinlerce zengin olduğunu tespit etmiştir. Aktif ekstrelerden elde ettiği bazı glikoproteinler ABD’de klinik incelemelere alınmıştır. Ulubelen’in çalışmaları Amerikan Eczacılık Birliği tarafından 1962, 1963 ve 1964’te üç kez “Genç Bilim İnsanı Ödülü” ile ödüllendirilmiştir.

1967’de yurda dönen Ayhan Ulubelen aynı yıl çok genç yaşta profesör ve kürsü başkanı oldu. Dönüşünün ilk yıllarında potansiyel sitotoksik/antikanser bileşikler taşıyabilen 100 kadar bitki ekstresinin aktivite çalışmalarını yurt dışıyla ortak sürdürerek bunların içinden oldukça umut vaat eden Colchicum ve Merendera türleri üzerinde çalışmalarına devam etti, fakat elde ettiği alkaloitlerin yüksek toksisitesi nedeniyle bu bitkiler üzerinde çalışmalarına devam etmedi.

Austin-Texas’ta Prof. Mabry’nin laboratuvarında çalışırken (1983)

Sentezle veya doğadan elde edilen saf bileşiklerin yapılarının belirlenmesinde kullanılan en önemli spektroskopik yöntemlerden olan NMR (Nuclear Magnetic Resonance) spektroskopisini, Türkiye’deki Eczacılık Fakültelerinde sadece teorik olarak değil, bu saf bileşiklerin yapılarının belirlenmesinde hangi NMR tekniklerinin (1D ve 2D-experiments) kullanılacağını, alınan spektrumların nasıl yorumlanacağını ve özellikle bitkilerden elde edilen yeni bileşiklerin yapılarının belirlenmesinde diğer hangi spektroskopik analizlerin hangi aşamada kullanılacağını ilk öğreten kişi Ulubelen’dir. Türkiye’de NMR’ın yaygın olarak yapı tayininde kullanılmasına öncü olan birkaç bilim insanından da biridir. Tabii ki Ulubelen yapı tayininde gereken IR, UV, Mass ve X-ray gibi diğer spektroskopik yöntemleri de Eczacılık Fakülteleri, hatta bazı Kimya Bölümü öğrencilerine detaylı olarak tanıtmış ve öğretmiştir. Zaten Ulubelen’in en önemli özelliklerden biri, bir konuyu en sade ve herkesin anlayabileceği şekilde, önemli noktalarını vurgulayarak çok akıcı ve güzel bir Türkçe ile anlatmasıdır.

Ben Profesör Ulubelen’i İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesinde okumaya başladığım ilk yıldan itibaren tanıyorum. Hocamız 1. sınıfta Eczacılık Fakültesi öğrencilerine genel kimya (genel organik ve anorganik) dersini verirken herkes sınıfta onu büyük bir dikkatle dinler ve sorularımıza özenle cevap veren zerafeti ve nezaketine hayran olurduk. Nitekim, Fakülteyi bitirdikten bir müddet sonra Hocam’ın yanına giderek akademisyen olmak istediğimi kendisine ilettiğimde hemen yarın yanında çalışmaya başlayabileceğimi söyleyince 1980’den itibaren, önce gönüllü olarak, sonra da doktora öğrencisi olarak kendisiyle uzun yıllar sürecek çalışmalarımıza başlamış oldum.

İstanbul Üniv. Profesörler Evi’nde Türkiye Kimya Derneği’nin ilk Onursal Üyesi olarak ödüllendirildiği törende Doktora danışmanlığını yaptığı ve akabinde profesör olanlardan beşi ile birlikte (1985).

Hocamızın bir yeni madde elde ettiğinde gösterdiği heyecan ve mutluluk, yayınlarının kabülünde duyduğu memnuniyet yıllar geçtikçe hiç azalmadı. Onun işine karşı duyduğu bu tutku biz öğrencilerine de geçen bir sevdaya dönüştü. Bizlere daima rol model olan Hocamızın danışmanlığını yaptığı yirmiye yakın doktora öğrencisinden sekiz kadın ve bir erkek toplam dokuz akademisyen, ülkemiz üniversitelerinde profesör olarak çalışmıştır veya çalışmaktadır, diğer iki doktora öğrencisi de yurt dışında akademik yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Ayrıca doktora danışmanı olmadığı halde  Ulubelen pek çok genç araştırıcıya kayda değer katkılarda bulunmuş olan, öğrencileriyle ve tüm akademik çevresiyle saygı ve sevgi zincirini kurmayı çok iyi başaran saygın bir bilim insanıydı. 

Prof. Dr. Erdal İnönü’den 1991 TÜBİTAK Bilim Ödülü’nü alırken.

Ulubelen 1985’ite Türkiye Kimya Derneği’nin “İlk Onursal Üyesi” olması payesine erişmiş ve Nato Bilimsel Komitesi’ne Türkiye’yi temsilen seçilerek 1986-1990 arasında hizmet vermiş ve 1991’de TÜBİTAK Bilim Ödülü’nü almıştır. 1994’te TÜBA Asli üyeliğine seçilmiş, 1998’de emekliliğinden sonra şeref üyesi olmuştur. 2000’li yıllara kadar yurt içi ve yurt dışı kongrelere davetli konuşmacı olarak katılmış, hatta 60’lı yaşlarında bile Tübingen ve Karachi Üniversitesi’nin Araştırma Merkezleri’nde bizzat kısa süreli laboratuvar çalışmaları yapmış ve araştırmalarda bulunmuştur. 2003-2009 arasında ise IUPAC’ın CHEMRAWN Komitesi’nde önce yardımcı, daha sonra asli üye olarak hizmet vermiş olan Ulubelen, 25 Kasım 2011’de kurulan Bilim Akademisi’nin kurucu üyeleri arasında yer almıştır.

2003 yılında TÜBA’nın Ayhan Ulubelen’in “Doğal Ürünler Kimyası’na” yaptığı katkıları nedeniyle İTÜ-Maçka Maden Fakültesi’nde düzenlediği tören.

Hocamız bu dünyaya veda edene kadar bilimden ve hayattan hiç kopmadı, saygın bilim insanı olmanın yanı sıra sanatla ve sosyal konularla ilgili, ülkemizdeki ve dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden Atatürk hayranı, Cumhuriyet sevdalısı bir aydındı ve zaman zaman Cumhuriyet gazetesi ve Bilim Teknik eki için yazılar da yazardı.

Sevgili Hocamız 29 Kasım 2020’de, vakur ve sessizce aniden aramızdan ayrılarak bizleri öksüz bıraktı, fakat evrensel bilime katkıları ve bizlere öğrettiği değerlerle daima kalplerimizde yaşayacaktır.[2]Yazının daha uzun bir halini Bilim Akademisi’nin web sitesinden okuyabilirsiniz.

Gülaçtı Topçu, Bezmialem Vakfı Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi

Ayhan Ulubelen Anma Konferansı (30 Kasım 2021):
Ulubelen’in birinci ölüm yıldönümü anısına düzenlenecek olan “International Conference on Bioactive Natural Products – in Memory of Prof. Dr. Ayhan Ulubelen” başlıklı konferans, 30 Kasım 2021 Salı günü 13.00-19.00 saatleri arasında Youtube üzerinden canlı olarak, şu adreste yayınlanacaktır: https://youtu.be/tqU0yugCOV8

-Yazıda kullanılan fotoğraflar yazarın arşivindendir.

Notlar/Kaynaklar

Notlar/Kaynaklar
1 Gutierrezia sarothrae, Compositae Fam., Mirabilis multiflora Nyctaginaceae Fam., Caesalpinia gillesii, Fabaceae Fam.
2 Yazının daha uzun bir halini Bilim Akademisi’nin web sitesinden okuyabilirsiniz.
Önceki İçerikBilim Akademisi’nin 10. yıl belgeseli: “Sivil bir inat hikâyesi”
Sonraki İçerikMeraklısına Bilim: Krizlere karşı toplumsal dayanıklılık
Gülaçtı Topçu

Gülaçtı Topçu, lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde tamamlamış ve yine aynı Üniversite’de doktora çalışmalarını Prof. Dr. Ayhan Ulubelen’in danışmanlığında 1984 de tamamlamıştır. Doktora sonrası araştırmalarını 1985-1986 yılları arasında Chicago-Illinois Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, PCRPS programı çerçevesinde NIH projesi desteğiyle gerçekleştirmiştir.

1986-1998 yılları arasında TUBİTAK-MAM da uzman araştırmacı ve son üç yıl Kimya Bölüm Başkanı olarak çalışan Dr. G. Topçu 1999-2006 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Profesör kadrosuna atanmış, akabinde, 2006-2011 yılları arasında İTÜ Kimya Bölümü öğretim üyesi olarak çalışmış, Ekim 2011’den itibaren ise Bezmialem Vakıf Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi kurucu Dekanıdır.

Çalışma alanı başlıca bitkiler ve alglerin sekonder metabolitlerinin izolasyonu ve yapı tayinleri, aktivitelerini ve ilaç olma potansiyellerini araştırma üzerinedir.

Karachi-Pakistan ve Shangai-Çin gibi ülkelerde misafir araştırmacı olarak çalışmalarda bulunmuş ve ayrıca DAAD bursu ile Leibnitz Biotechnology Institute, Halle-Saale de doku kültürü üzerine araştırmalar yapmış, ve bir NCI projesi ile “Virginia Polytechnic Institute and State University”, Kimya Bölümü’nde yapı tayini-sitotoksik aktivite araştırmalarında bulunmuştur. Uluslararası dergilerde 190’ı aşkın yayını ve 3 patenti olan Prof. Dr. G. Topçu “Records of Natural Products” dergisinin Co-Editörü ve bazı yurtdışı dergilerin Editörler kurulundadır ve birçok ödülünün yanısıra en son 2019 yılında TEB-Eczacılık Akademisi Bilim Ödülü’ne layık görülmüştür.