Delta varyantı ile kapalı alanlarda artan Covid-19 bulaşma riski ve yüzyüze eğitim için öneriler

Shutterstock

2021 yılının ilk yarısında Delta varyantı dünyada baskın olan SARS-COV2 virüsü haline geldi. Baskın olmasının nedeni insan hücrelerine daha iyi tutunabilmesi ve hızla çoğalması olarak gösterildi.  Bu nedenle, hastalığın oluşması için çok daha az miktarda virüs yükü yeterli oluyor. Vücuda girdikten sonra çok daha hızlı çoğalabildiğinden hastalardan alınan örneklerde 300 ile 1000 kat daha fazla virüse rastlanıyor.[1]Li B., Deng A., Li K., ve ark. (2 Temmuz 2021) “Viral Infection and Transmission in a Large Well-Traced Outbreak Caused by the Delta SARS-CoV-2 Variant.”, medRxiv.; https://doi.org/10.1101/2021.07.07.21260122[2]Reuters, “Delta cases show 300 times higher viral load – S.Korea study,” https://www.reuters.com/business/healthcare-pharmaceuticals/delta-cases-show-300-times-higher-viral-load-skorea-study-2021-08-24/, 24 Ağustos 2021. Delta varyantının bulaşma hızı orijinal virüse göre yaklaşık iki kat fazla. İlk varyant nedeniyle bir kişi eskiden ortalama 2-2,5 kişiyi hasta ediyordu, ancak şimdi yaklaşık beş kişiyi hasta ettiği düşünülüyor.[3]Center for Disease Control and Prevention -CDC, (26 Ağustos 2021) “Delta Variant: What We Know About the Science”, https://www.cdc.gov/coronavirus/2019-ncov/variants/delta-variant.html[4]Public Health England, (23 Temmuz 2021) “SARS-CoV-2 variants of concern and variants under investigation in England,” Technical Briefing 19, https://assets.publishing.service.gov.uk/government/uploads/system/uploads/attachment_data/file/1005517/Technical_Briefing_19.pdf

Şekil 1 Daha önce Covid19 taşıyan bir kişi ortalama 2-2,5 kişiye bulaştırırken, Delta varyantıyla bu sayı iki katına çıktı. ABD’nin Hastalık Kontrol ve Önlem Merkezlerinin (CDC), Delta varyantının bulaşıcılığını göstermek için yayınladığı görselden adapte edilmiştir.[5]Center for Disease Control and Prevention -CDC, (26 Ağustos 2021) “Delta Variant: What We Know About the Science”, https://www.cdc.gov/coronavirus/2019-ncov/variants/delta-variant.html

Dünyadaki artan aşılanma oranlarına rağmen Delta varyantının hızla yayılmasının bir başka nedeni de salgın dinamikleriyle ilgili. Mevcut aşıların Delta varyantına karşı da etkili olduğu biliniyor.[6]Bernal JL, Andrews N, Gower C, ve ark. (21 Temmuz 2021) “Effectiveness of Covid-19 Vaccines against the B.1.617.2 (Delta) Variant.”, N Engl J Med.;doi:10.1056/NEJMoa2108891 Fakat henüz birçok toplumda yeterli oranda aşılanma gerçekleşmedi. Bu kadar bulaşıcı bir virüse karşı toplumsal bağışıklığın sağlanması için %80’in üzerinde aşılama olunması gerektiği bilimsel çalışmalarda vurgulanıyor.[7]del Rio C, Malani PN, Omer SB. Confronting the Delta Variant of SARS-CoV-2, Summer 2021, JAMA, Published online August 18, 2021; doi:10.1001/jama.2021.14811(Bu yazı yazılırken Türkiye’de ki tam aşılanma oranı T.C. Sağlık Bakanlığı verilerine göre %50 civarında; John Hopkins Üniversitesi sitesine göre %44).

Ayrıca aşılanan bireylerde  oluşan güvenle beraber salgını önleyici tedbirlere uymada rehavet ve  kurumsal olarak ihmal edilen önlemler söz konusu. Aşı olanlar hastalığı belirti göstermeden geçiriyor fakat virüsü çevresindekilere bulaştırabiliyor. Dolayısıyla, ağır hastalık riski aşı olmayan ve olamayanlara doğru hızlı bir şekilde yönelmiş durumda. Bütün bu nedenlerle, okulların yüz yüze açılmasının planlandığı bu dönem, Covid19’un sağlık sorunu nedeniyle aşı olamayan kişilere ve çocuklarımıza bulaşacağı bir dönem olacak. Hasta ve vefat sayısının en düşük seviyede tutulabilmesi için, hem var olan tedbirlere uyulması hem de ek kurumsal tedbirlerin geliştirilmesi gerekli.

Geçen sene Ekim 2020’de yayınladığımız Sarkaç yazısında havada uçuşan ve virüs taşıyan parçacıklarla gerçekleşen bulaşmanın okul, üniversite ve işyerlerinde nasıl önlenebileceğini tartışmıştık.[8]Ertunç, Ö.,  Mengüç, M.P., (Ekim 2020)  “Okullar ve üniversitelerin kapalı alanlarında koronavirüs bulaşma riski nasıl azaltılabilir?”, Sarkaç, https://sarkac.org/2020/10/kapali-alanlarda-koronavirus-bulasma-riski-nasil-azaltilabilir/ Bu yazıda detaylarıyla anlattığımız simülasyonları Delta varyantı için tekrar etmek ve çıkan güncel sonuçları paylaşmak istedik.

Bu çalışmamızda, Delta varyantı nedeniyle artan bulaş etkisini, hasta eden virüs sayısını (quanta) yarıya düşürerek modelledik. Değişik tiplerde oda ve kullanım senaryoları ile yaptığımız simülasyonlar, okul dışında gerçekleşebilecek salgın etkileri dahil olmadan Delta varyantın okullardaki bulaş riskini neredeyse iki kat arttırdığını gösterdi (Şekil 2). Örneğin, bu risk orijinal virüs için pencereleri kapalı bir lise sınıfında, dört ders sonunda %33 iken, Delta varyantı ile %55’e çıkıyor (Şekil 3).  Bu sonuçlar ışığında hem aşılanmanın şimdi çok daha önemli olduğunu vurgulamak, hem de  okul yöneticilerinin, öğretmenlerin okul havalandırma, hava temizlik sistemlerine ve sınıf havalandırması konusunda salgını önleyici tedbirler almalarının öneminin altını çizmek istiyoruz.

Bu araştırmada kullanılan sınıf, oda ve ofis büyüklüklerini ve havalandırma özelliklerini T.C. Milli Eğitim Bakanlığı İnşaat ve Emlak Dairesi Başkanlığı standartlarına (2015) göre, havalandırma debileri TSE 3419 ve ASHRAE 62 (2001)  standartlarına göre seçilerek binaların mevcut durumuna yaklaşık hesaplar yapılmaya çalışıldı.[9]T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI İNŞAAT VE EMLAK DAİRESİ BAŞKANLIĞI, “Eğitim Yapıları Asgari Standartlar Klavuzu 2015,” 2015.[10]TSE, “HAVALANDIRMA VE İKLİMLENDİRME TESİSLERİ – PROJELENDİRME KURALLARI TS 3419,” 2002.[11]ASHRAE, “Standard 62-2001 — Ventilation for Acceptable Indoor Air Quality (ANSI Approved),” 2001. Bu özellikler bir önceki yazımızda detaylı olarak verilmişti[12]Ertunç, Ö.,  Mengüç, M.P., (Ekim 2020)  “Okullar ve üniversitelerin kapalı alanlarında koronavirüs bulaşma riski nasıl azaltılabilir?”, Sarkaç, https://sarkac.org/2020/10/kapali-alanlarda-koronavirus-bulasma-riski-nasil-azaltilabilir/; o nedenle burada tekrarlamıyoruz.

Hesaplarımızda sınıfta sadece bir tane hasta kişi olduğu, ve cerrahi maske taktığı varsayılıyor. Aşağıdaki grafiklerde, yapılan simülasyonlara bağlı olarak bulduğumuz risk karşılaştırması gösteriliyor. “Son andaki risk” sınıfta/odada bulunulan süre sonunda bir diğer kişinin enfekte olma olasılığını gösteriyor. Bu simülasyonlarda hesapların yapıldığı her tip odada ve senaryoda odada bulunan bir kişiye hastalığın bulaşma riskinin Delta varyantı ile neredeyse iki kat arttığını görüyoruz.

Şekil 2. Hasta bir kişinin dersin veya etkinliğin sonunda hastalığı başka bir kişiyi bulaştırmış olma riski – Üst grafik: Orijinal virüs için yapılan hesaplar, Alt grafik: Delta varyantı için yapılan hesaplar.

Bu hesaplarda en tedirgin edici sonuç, ilk-orta-lise  sınıflarında çıkıyor. Türkiye’de toplam öğrenci sayısının en çok ve aşılanmanın en az olduğu sınıflar bunlar. Aşılanma 15 yaş üstüne 16 Ağustos 2021’de başladı, bu yaş grubundan hangi oranda aşılanma olduğunu bilmiyoruz.  Bunun yanında bu sınıflarda mekanik havalandırma mevcut olmadığından, ve birçok okulda havalandırmanın yalnız pencerelerin açılması ile yapılabileceğini düşünüyoruz.

Liseler için yaptığımız risk hesaplarını Şekil 3’te tekrar görebilirsiniz.  Bu tablo aşı sırası gelmiş genç insanların ve onların ailelerinin aşı olmasının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Ancak bu şekilde okula hastalığın gelmesi ve okuldan gelen hastalığın ev halkına zarar vermesi engellenebilir.

Şekil 3. 30 kişilik lise sınıfında 40 dakikadan oluşan 4 ders ve 15 dakikalık 3 aradan  sonra hastalık bulaşma riskinin orijinal virüs ve Delta varyantı ile pencereler kapalı ve açık durum için karşılaştırması.

Tablo 1’de orijinal ve delta varyantları için, oda kullanım kapasiteleri hesaplarının sonuçları veriliyor. Bu kapasiteler hesaplanırken, kullanıcıların toplamda soluduğu virüs miktarının bir kişiyi hasta edecek kadar olması güvenli sınır olarak kabul ediliyor.

Değişik odaların mekanik havalandırma olmadan pencereler sürekli yarım açık kullanılırken seyreltilme kapasiteleri ve seyreltilme yüzdesi hesapları (toplamda bir kişiyi hasta edecek virüsün tüm kullanıcılar tarafından solunması sınır olarak alınmıştır).

Bu tabloda görülen seyreltme yüzdelerinin uygulanabilir olmadığının farkındayız. Hesaplardan elde ettiğimiz bulgular delta varyantıyla enfekte olan birey maske taksa bile ders süresi (30-45 dakika) boyunca özellikle havalandırmasız bir odada bulunduğunda odadaki diğerlerini hasta etme olasılığının çok yüksek olduğunu gösteriyor ve yüz yüze eğitime geçtiğimiz dönemde hastalığın son derece hızlı bir şekilde yayılacağına işaret ediyor.

Bu yeni durumda, hastalığın ölümcül etkisinden korunmak için, daha önce Klimik derneğininde benzerlerini yayınladığı[13]KLİMİK Derneğinin “EĞİTİMİN AÇIK KALABİLMESİ UYGUN ÖNLEMLERİN ALINMASINA BAĞLIDIR!!!” başlıklı 23 Ağustos 2021 tarihli duyurusunda da benzer önlemler sıralanıyor, https://www.klimik.org.tr/2021/08/23/egitimin-acik-kalabilmesi-uygun-onlemlerin-alinmasina-baglidir/ aşağıdaki önlemlerin alınmasının önemini vurgulamak isteriz:

      • Aşı sırası gelmiş öğrenciler, öğretmenler, okul ve servis çalışanları ve öğrenci ailelerinin acilen gerekli doz aşılarını yaptırması;
      • Özellikle havalandırması olmayan sınıflarında ve diğer odalarda camların sürekli açık tutulması ve hatta kapının aralanarak devamlı bir akışın sınıf içinde sağlanması;
      • Mekanik havalandırması olan odalarda, sürekli temiz hava verilmesi, verilmediği takdirde sirküle eden havanın hepsinin, 200 nanometrelik parçaları %99 ve üstü verimle çalışan filtrelerle temizlenmesi;
      • Eğer filtre ile temizleme ek cihazlarla yapılacaksa, oda hacmi ve çalışan sayısına göre hava fitresinin debisinin uygun seçilmesi; (bu hesapların uzman mühendisler tarafından yapılması gerekli).
      • Sınıfların ve ofislerin kullanıcı sayılarının yarıdan fazla düşürülmesi;
      • Sınıfların ve ofislerin kullanım sürelerinin kısaltılması;
      • Yurt odalarında birden fazla öğrencinin kalmaması;
      • Toplu taşımada ve servislerde araç içi insan sayısı sınırlandırılması ve camları açma zorunluluğu getirilmesi;

Özgür Ertunç (Özyeğin Üniversitesi, Makina Mühendisliği Bölümü)
M. Pınar Mengüç (Bilim Akademisi üyesi, Özyeğin Üniversitesi, Enerji Çevre ve Ekonomi Merkezi Direktörü)


Creative Commons LisansıBu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.  İçerik kullanım koşulları için tıklayınız.


Notlar/Kaynaklar

Notlar/Kaynaklar
1 Li B., Deng A., Li K., ve ark. (2 Temmuz 2021) “Viral Infection and Transmission in a Large Well-Traced Outbreak Caused by the Delta SARS-CoV-2 Variant.”, medRxiv.; https://doi.org/10.1101/2021.07.07.21260122
2 Reuters, “Delta cases show 300 times higher viral load – S.Korea study,” https://www.reuters.com/business/healthcare-pharmaceuticals/delta-cases-show-300-times-higher-viral-load-skorea-study-2021-08-24/, 24 Ağustos 2021.
3, 5 Center for Disease Control and Prevention -CDC, (26 Ağustos 2021) “Delta Variant: What We Know About the Science”, https://www.cdc.gov/coronavirus/2019-ncov/variants/delta-variant.html
4 Public Health England, (23 Temmuz 2021) “SARS-CoV-2 variants of concern and variants under investigation in England,” Technical Briefing 19, https://assets.publishing.service.gov.uk/government/uploads/system/uploads/attachment_data/file/1005517/Technical_Briefing_19.pdf
6 Bernal JL, Andrews N, Gower C, ve ark. (21 Temmuz 2021) “Effectiveness of Covid-19 Vaccines against the B.1.617.2 (Delta) Variant.”, N Engl J Med.;doi:10.1056/NEJMoa2108891
7 del Rio C, Malani PN, Omer SB. Confronting the Delta Variant of SARS-CoV-2, Summer 2021, JAMA, Published online August 18, 2021; doi:10.1001/jama.2021.14811
8, 12 Ertunç, Ö.,  Mengüç, M.P., (Ekim 2020)  “Okullar ve üniversitelerin kapalı alanlarında koronavirüs bulaşma riski nasıl azaltılabilir?”, Sarkaç, https://sarkac.org/2020/10/kapali-alanlarda-koronavirus-bulasma-riski-nasil-azaltilabilir/
9 T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI İNŞAAT VE EMLAK DAİRESİ BAŞKANLIĞI, “Eğitim Yapıları Asgari Standartlar Klavuzu 2015,” 2015.
10 TSE, “HAVALANDIRMA VE İKLİMLENDİRME TESİSLERİ – PROJELENDİRME KURALLARI TS 3419,” 2002.
11 ASHRAE, “Standard 62-2001 — Ventilation for Acceptable Indoor Air Quality (ANSI Approved),” 2001.
13 KLİMİK Derneğinin “EĞİTİMİN AÇIK KALABİLMESİ UYGUN ÖNLEMLERİN ALINMASINA BAĞLIDIR!!!” başlıklı 23 Ağustos 2021 tarihli duyurusunda da benzer önlemler sıralanıyor, https://www.klimik.org.tr/2021/08/23/egitimin-acik-kalabilmesi-uygun-onlemlerin-alinmasina-baglidir/
Önceki İçerikCovid-19 aşıları ve Simpson Paradoksu
Sonraki İçerikBertil Emrah Oder ile söyleşi: Pandemi için neden yeni kanunlar gerekli?
Özgür Ertunç

Özgür ERTUNÇ lisans ve yüksek lisans derecelerini ODTÜ Havacılık Mühendisliği’nden sırasıyla 1996 ve 1998 senelerinde almıştır. Dr.-Ing. derecesini ise 2006 yılında Friedrich-Alexander Üniversitesi Erlangen-Nürneberg’de bulunan Akışkanlar Mekaniği Enstitüsü’den türbülanslı akışların ölçülmesi ve modellenmesi üstüne yaptığı doktora çalışması ile almıştır.

Dr. Ertunç, Almanya’da “Zamana Bağlı Akışkanlar Mekaniği” ve  “Akışkanlar Dinamiği ve Türbülans” adlı iki araştırma grubunu 2004 ve 2010 senelerinde kurmuş ve yönetmiştir. 2013 senesinden beri Özyeğin Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümünde öğretim üyesi olan Özgür Ertunç, burada da “Akışkanlar dinamiği ve Sprey Laboratuvarını” kurmuş ve araştırmalarına devam etmektedir.

 

M. Pınar Mengüç

Bilim Akademisi üyesi Pınar Mengüç Doktorasını 1985 de ABD Purdue Üniversite’sinden aldıktan sonra 25 yıl ABD Kentucky Üniversitesi’nde görev yapmıştır. 2008 senesinde Kentucky’de Kürsü
Profesörlüğüne terfi etmiş ve sonrasında Özyeğin Üniversitesi’ne Makine Mühendisliği programını kurmak için katılmıştır. Halen Özyeğin Üniversitesi (ÖzÜ) Enerji, Çevre ve Ekonomi Merkezi
(EÇEM)’in direktörüdür.
Prof. Mengüç, kariyeri boyunca makro, mikro, ve de nano-boyutta yenilikçi ve kalıcı çalışmalar
yapmıştır. Başlıca araştırma alanları ışınımla ısı transferi, nano/macro boyut ölçme, işleme ve enerji verimliliği üzerinedir.
Prof. Mengüç, 2016’da Bilim Akademisi’ne seçilmiştir ve 2018 American Society of
Mechanical Engineering Heat Transfer Memorial Award’ı kazanmıştır.

Daha fazla bilgi: https://www.ozyegin.edu.tr/tr/akademik-kadro/pinarmenguc