Araştırmacı olmak üzerine

Pixabay

Doğa bilimlerinde, sosyal bilimlerde, matematikte, tarih, felsefe ve başka beşeri bilimlerde, mühendislik ve tıp gibi uygulamalı alanlarda araştırma yapmak her alanda farklı sorular, yöntemler, yetenek, ilgi ve donanımlar gerektirir; farklı bilim alanlarında araştırma ortam ve olanakları da birbirinden farklıdır.  Fizik, tıp, tarih, matematik, siyaset bilimi, arkeoloji vs birçok araştırma alanının ayrıntılı tanıtımları Sarkaç’ta yer aldı veya alacak, mevcut yazılara buradan ulaşabilirsiniz. Bu yazıda ise araştırmanın genel bir tanıtımını yapmaya çalışacağız.

Meslek olarak araştırma nasıl bir iştir?

Araştırmacı dünya ile ilgili merak ettiği bir sorunun yanıtını arar; bunu yaparken bilimsel yöntem kullanır. Farklı bilim alanlarının farklı yöntemleri olsa da temelde bilimsel yöntem dünyayı nesnel olarak görebilmemize yarayan araçları içerir.[1]Irzık, G. (2020) Bilime neden güvenmeliyiz?, https://sarkac.org/2020/08/bilime-neden-guvenmeliyiz/[2]Bilimin doğasını anlatan yazılarımıza ve “Meraklısına Bilim” programlarına buradan ulaşabilirsiniz, https://sarkac.org/category/bilimsel-dusunce-ve-yontem/

Nesnel sonuçlara ulaşmayı sağlayan bilimsel yöntemin püf noktaları araştırmacı mentörler ile birlikte çalışarak ve araştırma yaparak öğrenilir. Araştırmacı olmak için girişilen eğitim süreci genellikle doktora eğitimidir. Üniversiteye girerken araştırma yapmayı düşünüyorsanız ilgi duyduğunuz alanlarda iyi bir lisans eğitimi ile başlamak gerekir. Lisans eğitiminin sonunda araştırma yapma isteğiniz sürüyorsa aynı alanda veya belki farklı bir alanda doktoraya yönelirsiniz. Yüksek lisans tek başına genellikle uygulama mesleklerinde ileri bir eğitim ve belki biraz araştırma içerebilir. Yüksek lisans yapanların birçoğu ardından iş ve meslek hayatına atılırlar. Öte yandan bazı ülkelerde, üniversitelerde ve bilim alanlarında doktoradan önce ayrıca yüksek lisans yapmak da gerekmez.

Araştırma, üniversite öğretim üyeliği yani akademisyenlikle tam aynı şey değildir. Araştırmacıların büyük bir kısmı üniversitelerde öğretim üyesi olarak çalışırlar.

Laboratuvarlarda, kamu veya özel araştırma kurumlarında çalışan araştırmacılar da vardır. İlaç şirketlerinde çalışan tıp doktorları, biyologlar, eczacılar, kimyacılar, sanayi şirketlerinin ar-ge (araştırma-geliştirme) laboratuvarlarında çalışan mühendisler, tarım araştırma enstitülerinde çalışan ziraat mühendisleri ve biyologlar, sosyal bilimlerde saha araştırmaları, anketler kamuoyu yoklamaları yapan şirketlerin araştırmacıları, arşivlerde çalışan tarihçiler, kazı yapan arkeologlar, banka, borsa, finans kurumları ve planlama kurumlarında çalışan iktisatçılar gibi birçok örnek var araştırmacılar için. Her araştırmacı akademisyen olmadığı gibi, her akademisyen de araştırmacı değildir; kariyerlerinin bir kısmında veya tamamında sadece ders veren ve yöneticilik yapan akademisyenler de vardır.

Araştırmacı olmak konusundaki önyargılar

Araştırmacı olmak konusunda Türkiye’de yanlış birtakım bilgiler ve önyargılar yaygın. Ebeveynler, öğretmenler, rehberler, arkadaşlar kendi sınırlı çevrelerinden ve  deneyimlerinden yola çıkarak araştırma yapmak isteyen gençleri engellemek isteyebilir, şevklerini kırabilirler. Önce bunları ele alalım:

 “Araştırmacılar ‘aç kalır,’ para kazanamazlar.

Bu doğru değil. Mesleğinde iyi olan, iyi çalışan bir araştırmacı maddi olarak sıkıntı çekmeden yaşar. Becerilerini birçok farklı alanda da kullanabilir. Meslek seçerken sizi heyecanlandıran sevdiğiniz bir yöne gitmek en doğrusu.

Bilim Akademisi üyesi, ziraat mühendisi İsmail Çakmak 10 yıldan fazla zamandır 15 ülkede yürüttüğü araştırmalarda mısır, buğday, pirinç gibi tahılların tarımsal stratejilerle çinko, selenyum ve iyot bakımdan zenginleştirilmesi ve insanlarda yaygın gizli açlık probleminin azaltılması konusunda çalışıyor (Kaynak: GazeteSU). Gizlik açlık üzerine İsmail Çakmak’ın Bilim Akademisi konferansı için tıklayınız.

Sevdiğiniz işi seçebilmek için önce neleri sevdiğinizi düşünün. Buna şimdi karar vermek zor olabilir, ilerde kararlarınızı değiştirebilirsiniz. Eğer karar vermekte zorlanıyorsanız bu aşamada farklı donanımlar kazanacağınız, üniversitede okurken veya bitirince meslek seçiminizi değiştirebileceğiniz bölümleri düşünün. Temel doğa bilimlerinde ve sosyal bilimlerde araştırmacı olmayı hedefleyen bir eğitim alırsanız, ilerde fikir değiştirdiğiniz takdirde başka alanlarda araştırmaya veya araştırma dışı işlere kayabilmeniz zor olmaz.

Türkiye’de araştırma yapılmıyor zaten, burada iş bulamazsın.”

Bu konuya birkaç açıdan bakmak lazım.

Birincisi, Türkiye’de birçok alanda dünya düzeyinde araştırma yapılıyor,[3]Covid19’la ilgili iki örnek: CoronaVac’ın Türkiye klinik çalışması sonuçları “The Lancet”te yayınlandı, https://sarkac.org/2021/07/coronavacin-turkiye-klinik-calismasi-sonuclari-the-lancette-yayinlandi/[4]Türkiye’de Covid-19 aşısı geliştirme çalışmaları: Virüs benzeri parçacık aşısı, https://sarkac.org/2021/04/turkiyede-covid19-asisi-gelistirme-calismalari-virus-benzeri-parcacik-asisi/[5]Türkiye’deki araştırmaları konu alan kategorimizde birçok örnek var: http://sarkac.org/category/turkiyede-bilim ama Türkiye’nin potansiyeline göre daha çok araştırmacı ve daha gelişmiş bir araştırma ortamı olabilirdi. Türkiye’de iyi araştırma yapan birçok bilim insanı var, iyi araştırmacı yetiştiren kendileri de araştırma kurumları olan az sayıda üniversitemiz de var.

Cumhuriyetin ilk araştırmacılarından Remziye Hisar kısıtlı imkânlarla da olsa uluslararası ölçekli araştırma yapmış bir bilim insanı. Fotoğraf: Remziye Hisar laboratuvarda çalışırken, Ankara (1938) (Wikimedia Commons)

Son on yıllarda araştırma kurumlarının hasar gördüğü ve alanların daraldığı doğru. Ancak Cumhuriyetten beri, özellikle 1960lardan itibaren araştırmalarda ve kurumlardaki gelişme, şu yıllardaki duraklamanın geçici olduğunu düşündürüyor. (Boğaziçi Üniversitesinde son dönemde yaşananlar da var olan üniversite sisteminin sorgulanmasına ve düzeltilmesine yol açacaktır). Türkiye’nin iyi üniversitelerinde lisans ve doktora düzeyinde iyi bir araştırma eğitimi alınabilir. Bunun için yurtdışına gitmek şart değil.

İkincisi, araştırma zaten uluslararası bir iştir, araştırmacılar dünyadaki diğer araştırmacılarla işbirliği yaparlar. İşinizde gelişmek için hangi ülkede yaşarsanız yaşayın zaman zaman başka ülkelerde de çalışmanız olasıdır. Kaldı ki tercihiniz Türkiye’de değil başka bir ülkede çalışmak olabilir. Araştırma uluslararası geçişlerin kolay olduğu bir alandır. Ülkemiz için yetenekli bilim insanlarının sonunda dönüp gelmelerini, dışarda çalışanların da buradakilerle işbirliklerini, katkılarını sürdürmelerini elbette isteriz.

Bilim Akademisi üyesi, enfeksiyon hastalıkları uzmanı Murat Akova, CoronaVac’ın Türkiye’deki klinik araştırmasının liderliğini yaptı. Murat Akova’nın tıp araştırmalarında bilimsel yöntemi anlattığı video burada.

Gelişmiş ülkeler de dahil dünyanın her yanında bilim insanlarının, araştırmacıların dönem dönem istihdam sıkıntıları olabilir. Araştırmacının becerileri bu durumda alan veya meslek değiştirmeyi mümkün kılar.

Araştırmacı olmayı istiyor musunuz? Bu meslek size uygun mu?

Hangi dalda olursa olsun araştırma yapmak merak ve ilgi gerektirir. Doğada ve/veya toplumda olanları merak ediyorsanız, yeni buluşlar yapmak istiyorsanız, yeni bilgi öğrenmeye hevesliyseniz, problem çözmekten keyif alıyorsanız bu iyi bir başlangıç noktası.

Öte yandan meslek olarak araştırmayı seçecekseniz birçok alana duyulan meraktan çok, çalışmaya, belli yöntemleri öğrenip uygulamaya dayanan uzmanlaşmış ve odaklı bir merak gerekir.

Jocelyn Bell Burnell’in pulsarların keşfini anlattığı İTÜ Astronomi Klübü semineri için tıklaynız.

Pulsarları[6]Alpar, A., Pulsar (atarca) nedir?, https://sarkac.org/2020/12/pulsar-atarca-nedir/ keşfeden değerli astronom, Bilim Akademisi onursal üyesi Jocelyn Bell Burnell’in hikayesi iyi bir örnek. Küçüklüğünde kızların fen okumasına karşı önyargılara rağmen merak ettiği astronomi dalında eğitim almayı, radyo astronomi doktorası yapmayı hedefler Bell. Doktora öğrencisiyken ilk pulsarın ardından ikincisinin periyodik sinyallerini tesadüfen bulur – evet, bilimde bazen şans ve tesadüfler önemli rol oynar[7]Yurtsever, Z. ve Yurtsever E., Kristaller ve rastgele olaylar, https://sarkac.org/2020/06/kristaller-ve-rastgele-olaylar/[8]Özen, A.S., Serendip ülkesinin çocukları: Bilimde tesadüflere yer var mı?, https://sarkac.org/2021/06/serendip-ulkesinin-cocuklari-bilimde-tesaduflere-yer-var-mi/[9]Bahadır, O., Bilimsel keşifler ve rastlantı, https://sarkac.org/2017/09/bilimsel-kesifler-rastlanti-osman-bahadir/. Genç doktora öğrencisi Jocelyn Bell bu yeni olgunun insan yapısı bir radyo paraziti değil yıldızlardan gelen bir sinyal olduğunu anlayacak ve başka pulsarlar arayıp bulacak birikime, bilim donanımına ve odaklı çalışma alışkanlığına sahip olduğu için bu şansı büyük bir buluşa çevirir.

Bazı alanlarda araştırma çok büyük bir işbölümü içinde ortak çalışma demektir,[10]Örneğin CERN’de Higgs bozonunu ve karanlık maddeyi oluşturan başka olası parçacıkları arayan ATLAS deneyinde 2012’de Türkiye’nin de içinde olduğu 38 ülkeden 3000 bilim insanı çalışıyordu. https://home.cern/science/experiments/atlas hem bir ekiple yakın çalışmak hem de çalıştığınız alandaki diğer araştırmacılarla işbirliği yapmak son derece önemlidir. Matematik gibi bazı alanlarda ise tek başına veya iki, üç kişilik gruplarla çalışmak yaygındır.

Bütün bilim alanlarında yeni sonuçlar bütün dünyadaki bilim insanlarına duyurulur, onlar tarafından sorgulanır, tartışmalar yapılır, başkaları da çalışmayı tekrarlayıp aynı kanıtları bulabilir ya da yanlışları yakalayabilir. Bilimde doğrulama-yanlışlama, dolayısıyla bilim insanları arasında sonuçları ve tartışmaları paylaşma, iletişim çok önemlidir. Bu nedenle her alanda bilimsel konferanslar düzenlenir ve bu ortamlarda araştırmacılar fikir alışverişinde bulunur.

Araştırmacının hayatı filmlerdeki gibi ani ilhamlarla hemencecik büyük buluşlar yaparak geçmez. Araştırmacılar bazen 10 yıllar boyunca bir problem üzerinde çalışırlar, bu arada günlerinizin çoğunda rutin işler yaparsınız, arada bir yeni bir anlayışa, bir buluşa ulaşırsınız. Çoğu zaman bilime ufak bir katkınız olur. Bilim bu ufak katkılar sayesinde gelişir.

Bilim Akademisi üyesi, astrofizikçi Feryal Özel karadeliğin ilk fotoğrafını çeken, 60’dan fazla kurumun katkı sağladığı Olay Ufku Teleskobu ekibinin bilim kurulunda.  Bilim Akademisi Yılın Konferansı‘nda fotoğrafın hikâyesini anlatıyor.

Belirsiz bir süre boyunca aynı problem üzerinde kafa yormak, farklı şeyler denemek ve bunları hep aynı titizlikle yapmak sabır ve disiplin gerektirir.

Hata yapmak araştırmanın çok önemli bir parçasıdır. Hataları başarısızlık olarak görmeden bunlardan öğrenen ve ders çıkarmayı bilen kişiler iyi araştırmacı olurlar.

Merakınızı tatmin etmek ve sürekli araştırma uğraşı içinde bu katkıları yapmak, bütünün içinde yer almak araştırmacı için motivasyon ve ödül sağlar. Tabii katkılarınızın, buluşlarınızın başkaları tarafından da anlaşılması beğenilmesi, makalelerinizin iyi dergilerde yayınlanması size gurur verir. Bütün uğraşlar gibi bilimsel araştırma da insani duygulara hitap eder, etkilenir, elbette haksızlıklar, mücadeleler de olur.

Bilimsel araştırmanın esas değerlendirmesi doğru veya yanlış olduğunun sonunda doğa ve toplum tarafından ya da mantık kuralları ile belirlenmesi ve başka araştırmacıların da bağımsız olarak aynı şartlarda aynı deney, gözlem ve hesapları yaparlarsa aynı sonuçları bulmalarıdır. Araştırmacının mesleki tatmini arada bir olayı çözmesi, gerçeğin bir kısmını anlamasıdır. Araştırmacı donanımıyla bilimin gelişmesini, başkalarının buluşlarının ne anlama geldiğini anlamak ve izlemek de bu tatminin önemli bir parçasıdır. Böyle uzun vadeli bir merakınız, bunun için çok çalışma hırsınız ve sabrınız varsa araştırmacılık size uygundur.

Bilim Akademisi üyesi Daron Acemoğlu siyasal ekonomi, ekonomik kalkınma, ekonomik büyüme, gelir ve ücret dengesi eşitsizliği konusunda araştırmalar yapıyor. Acemoğlu, 2020 Bilim Akademisi Yılın Konferansında  devletin ve toplumun güçlerinin dengelendiği bir sistemin gerekliliğine işaret eden araştırmalarını anlatıyor, videosu burada.(Fotoğraf: Wikimedia Commons)

Ayağı yerde bir yaratıcılık

Araştırma yapmak yaratıcı bir iştir. Bir sorunun cevabını bulabilmek için ne yapmalı? Nasıl akıllıca gözlem ve deneyler tasarlanabilir? İyi tahminler, ilginç hipotezler düşünmek, bunların zaten bilinenler açısından tutarlı olması, bir dayanağı olması, ama bazen aynı zamanda cesurca, başka varsayımlara aykırı da olabilmesi yaratıcılık gerektirir. Yeni bir hesap yöntemi, yeni bir alet, devre, kod, klinik yöntem vs. düşünmek yaratıcılık gerektirir. Ancak bilimsel araştırmada yaratıcılığın ayağı hep yerdedir, bilim ve araştırma kanıtları gözeten doğrulanmak isteyen ama yanlışlanabilecek bir uğraştır.

Hem hayal kurmak hem de çalışmak vardır bilimsel yaratıcılığın içinde. Düşünmeyi, gözlem yapmayı, anlamaya çalışmayı seviyorsanız, ahkam kesmekten, buyurganlıktan, boş iddialardan hoşlanmıyorsanız araştırma sizin mizacınıza uygundur. Yalan, yanlış, sahte ‘bilgi’lerin, alternatif ‘gerçek’lerin kol gezdiği günümüzde dünyanın bilimsel araştırmaya, doğru bilgiye, yeni araştırmacı kuşaklara çok ihtiyacı var.

Bilim Akademisi üyesi, siyaset bilimci Ali Çarkoğlu oy verme davranışı, kamuoyu tercihleri  üzerine araştırma yapıyor. Ali Çarkoğlu’nun toplumbilimlerinde yöntemin püf noktalarını anlattığı “Bilimsel bilgiye neden güvenmeliyiz?” sohbetinin videosu burada.

Araştırmacılık tabii bir akıl işidir. En somut bir alet yapımı için uğraşan araştırmacı da soyut düşünmek, probleminin benzerlerini, farklarını kavramak, genelleme ve ayrıştırma, karşılaştırma yapabilmek durumundadır. Araştırmanın uygulamadan farkı, mesela tıp ve mühendislik araştırmalarında bilinen tedavi ve teşhis yöntemlerinden, bilinen tasarımlardan farklı, yeni yöntem ve gereçler arayıp bulmaktır. Aynı kişi hem uygulayıcı hem de araştırmacı olabilir çoğu zaman. Bir tıp araştırmacısı kendisi klinikte çalışıyor olmasa bile klinik deneyimi, sorunları ve gelişmeleri bilir. Temel bilimlerde de teorik ve deneysel ya da gözlemsel araştırmalar arasında sıkı bir ilişki vardır. Bir teorik fizikçi deney ve gözlem sonuçlarını iyi anlamalı, bir deneyci de yaptığı deneyin hangi teorik soruları aydınlatacağını tasarlamalıdır. Sahada çalışmayan bir sosyolog da saha yöntemlerini, istatistikleri anlamalı, ya da arşive girmeyen bir tarihçi de arşivin durumunu, kullanılan yöntemleri bilmelidir.

Bilim Akademisi üyesi arkeolog Mehmet Özdoğan Neolitik olarak bilinen besin üretimine dayalı yerleşik yaşam biçiminin ortaya çıkışı ve Avrupa’ya aktarım modelleri üzerine yaptığı araştırmaları neredeyse 60 yıldır sürdürüyor. Mehmet Özdoğan’ın “Kültürel Evrimin Arkeolojisi”ni anlattığı Bilim Akademisi konferansı burada. (Fotoğraf: Arkeolojik Haber)

Araştırma deneyimi olan kişi sonra edindiği donanımla başka meslek alanlarında da başarılı olabilir. Bu arada tabii üniversitede öğretim üyesiyseniz ders de verirsiniz. Araştırmacının iyi bir öğretmen olmaya çalışması önemlidir. Sizin merakınızı belki bir öğretmeniniz uyandırmıştı. Siz de başka öğrencilerin ufkunu açabilirsiniz.

Kendinizde böyle merak ve yetenekler görüyorsanız araştırma sizin için güzel bir meslek olabilir. İlgi duyduğunuz alanların hangi üniversitelerde araştırma ve eğitim olarak kuvvetli olduğunu araştırmakla başlayabilirsiniz.

Ali Alpar
Bilim Akademisi üyesi
Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi

Notlar/Kaynaklar

Notlar/Kaynaklar
1 Irzık, G. (2020) Bilime neden güvenmeliyiz?, https://sarkac.org/2020/08/bilime-neden-guvenmeliyiz/
2 Bilimin doğasını anlatan yazılarımıza ve “Meraklısına Bilim” programlarına buradan ulaşabilirsiniz, https://sarkac.org/category/bilimsel-dusunce-ve-yontem/
3 Covid19’la ilgili iki örnek: CoronaVac’ın Türkiye klinik çalışması sonuçları “The Lancet”te yayınlandı, https://sarkac.org/2021/07/coronavacin-turkiye-klinik-calismasi-sonuclari-the-lancette-yayinlandi/
4 Türkiye’de Covid-19 aşısı geliştirme çalışmaları: Virüs benzeri parçacık aşısı, https://sarkac.org/2021/04/turkiyede-covid19-asisi-gelistirme-calismalari-virus-benzeri-parcacik-asisi/
5 Türkiye’deki araştırmaları konu alan kategorimizde birçok örnek var: http://sarkac.org/category/turkiyede-bilim
6 Alpar, A., Pulsar (atarca) nedir?, https://sarkac.org/2020/12/pulsar-atarca-nedir/
7 Yurtsever, Z. ve Yurtsever E., Kristaller ve rastgele olaylar, https://sarkac.org/2020/06/kristaller-ve-rastgele-olaylar/
8 Özen, A.S., Serendip ülkesinin çocukları: Bilimde tesadüflere yer var mı?, https://sarkac.org/2021/06/serendip-ulkesinin-cocuklari-bilimde-tesaduflere-yer-var-mi/
9 Bahadır, O., Bilimsel keşifler ve rastlantı, https://sarkac.org/2017/09/bilimsel-kesifler-rastlanti-osman-bahadir/
10 Örneğin CERN’de Higgs bozonunu ve karanlık maddeyi oluşturan başka olası parçacıkları arayan ATLAS deneyinde 2012’de Türkiye’nin de içinde olduğu 38 ülkeden 3000 bilim insanı çalışıyordu. https://home.cern/science/experiments/atlas
Önceki İçerikKimya mühendisliği nedir?
Sonraki İçerikHer yer matematik
Ali Alpar

Bilim Akademisi’nin kurucu başkanı Ali Alpar,  ODTÜ Fizik Bölümü’nden 1972’de lisans derecesini aldıktan sonra doktorasını University of Cambridge’de 1977’de tamamladı.

Ali Alpar, sırasıyla Boğaziçi Üniversitesi, Columbia University, University of Illinois at Urbana-Champaign, TÜBİTAK Temel Bilimler Araştırma Enstitüsü, ODTÜ, Sabancı Üniversitesi’nde çalıştı.  Sabancı Üniversitesi Temel Geliştirme Direktörlüğü (2004-2010), TÜBA Konseyi (1993-1997) üyeliği ve TÜBİTAK Bilim Kurulu (1993-1997) üyeliği, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitaplarını başlatan yayın kurulu üyeliği, Türk Astronomi Derneği Başkanlığı (1992-1994; 2006-2010), Bilim Akademisi Başkanlığı (2011-2021) yaptı. Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi emekli öğretim üyesidir.

Araştırma alanı nötron yıldızları ve pulsarlardır.

Ali Alpar’ın websitesi