Kelile ve Dimne

Kelile ve Dimne'nin 1310'lara tarihlenen Arapça manüskriptlerinden birindeki minyatür. Bavyera Devlet Kütüphanesi (Münih).

Kelile ve Dimne, İslam dünyasında asırlar boyunca etkili olmuş edebi eserlerden biridir. Bu eser Kelile ve Dimne adlı iki çakalın başlarından geçenlerin anlatıldığı bir masal kitabıdır.

Bu Sanskritçe eserin bir Brahman tarafından 3. yüzyılda Keşmir’de yazılmış olduğu sanılıyor. İslam ülkelerinde çok okunan bu kitap, hayvan masalları aracılığıyla öğüt vermek ve böylece devlet başkanlarının ve yöneticilerinin çeşitli olaylar karşısında “kıssadan hisse” çıkartarak ibret almalarını ve doğru yoldan şaşmamalarını sağlamak amacıyla yazılmıştı. Eser, 6. yüzyılda Pehleviceye ve 9. yüzyılda da Arapçaya çevrildi. Arapça metin, daha sonra Yunanca, İbranice, Latince, İspanyolca, İtalyanca, Slavca, Türkçe, Almanca, İngilizce, Fransızca, Felemenkçe vb. dillere yapılan çevirilere temel oluşturdu.

Kelile ve Dimne, Doğu uygarlığının başyapıtları arasında sayılıyor. Kitabın baş kahramanlarından Kelile, doğrunun ve dürüstlüğün, Dimne ise yanlışın ve sahtekârlığın temsilcisidir. Kitabın diğer karakterleri arasında, aslan, kaplan, tavşan, tilki, şahin, kuzgun, fare, kedi, balık, yılan, serçe, deve, maymun, kurbağa, karga, baykuş gibi hayvanlar bulunuyor.

Bodleian Kütüphaneleri, Oxford Üniversitesi, Kelile ve Dimne 1354, fol.45a.

Kelile ve Dimne’nin öncelikle yöneticileri etkilemeyi hedefleyen ve halkın yaşamlarında karşılaştığı sorunlar üzerinden geliştirilen bir ahlâk öğretisi kitabı olduğunu söyleyebiliriz. Kitap sistematik halk eğitiminin bulunmadığı uzun asırlar boyunca, ilginç hayvan öyküleri aracılığıyla insanların doğru ve iyi davranışlar gösterebilmelerini sağlamanın temel kaynaklarından birini oluşturmuştur. Kitaptaki öykülerin ana fikirleri arasında, dürüstlük, yalan söylememe, yalan söylemenin sonunda insanın kendisine zarar vereceği düşüncesi, insanları birbirine düşürmenin kötülükleri, mertliğin fazileti, yardımlaşmanın önemi vb. yer alıyor.

Hindistan kralı Debşelem gördüğü bir rüya üzerine bir mağarada saklanan hazineleri bulmaya gider. Mağarada hazinelerin arasında kilitli bir sandık içinde on dört bölümden oluşan bir vasiyet bulur. Kendisinden önceki bir hükümdar tarafından Debşelem’e bırakılan bu vasiyette iyi bir hükümdarın özellikleri sıralanır: Adil olmak, kötü niyetlilerden uzak durmak, gurura kapılmamak, aceleci davranmamak, alçakgönüllü olmak… Vasiyetin okuması bittiğinde, sandıkta bir de ek olduğu anlaşılır. Bu ekte de Debşelem’in bu vasiyeti daha iyi anlaması için bilge Beydaba ile görüşmesi gerektiği yazılıdır. Kelile ve Dimne, Debşelem’e Beydaba’nın anlattığı hikâyelerden oluşur. İlk hikayede, Beydaba servet düşkünü bir tüccar ve oğulları arasında anlatılan hikâyelere dayanarak kibirin aslında ne denli küçültücü olduğunu anlatır. Her hikayenin sonu bir sonrakine bağlanarak devam eder. (Kelile ve Dimne’nin giriş kısmından ve muhtelif kaynaklardan derlenerek uyarlanmıştır)

Bodleian Kütüphaneleri, Oxford Üniversitesi, Kelile ve Dimne 1354, fol.102b.

Kitabın bütününe yansıyan ana fikrin “yüksek adalet duygusu” olduğunu söyleyebiliriz. Kitapta, gerek hükümdarların halkı yönetmelerine ilişkin, gerekse insanlar arasındaki ilişkilerde adaletli olmak, temel bir üstünlük vasfı olarak ortaya çıkıyor.

Kelile ve Dimne, 9. yüzyıldan itibaren Abbasileri ve diğer Arap halklarını etkilemişti. Türkçeye yapılan ilk çevirinin 14. yüzyılda Aydınoğullarından Umur Bey’in isteği üzerine Kul Mesut tarafından yapıldığı biliniyor. [1]Zehra Toska, Türk Edebiyatında Kelile ve Dimne çevirileri ve Kul Mesut çevirisi, Boğaziçi Üniversitesi Eski Türk Edebiyatı bölümü, doktora tezi, 1989. Erişim Haziran 2021. 16. yüzyılda Türkçe çevirisi manzum biçime getirilerek Sultan Süleyman’a sunulmuş ve aynı dönemlerde Batı dünyasını da derinden etkilemişti. La Fontaine başta olmak üzere birçok batılı edebiyatçının da Kelile ve Dimne’den esinlenmiş olduğu kabul ediliyor. Ahmet Mithat efendi de Kelile ve Dimne‘nin çevirisini yapmıştı ve eser h.1304/1886-1887 tarihinde Hülâsa-i Hümayunname adıyla yayınlanmıştı.[2]Ahmet Mithat Efendi’nin çeviri olarak Hülâsa-i Hümayunname (Kelile ve Dimne’nin haşiyeli çevirisi), Matbaa-i Amire, İstanbul, 1304, 600 s.[3]Kadriye Yılmaz Orak, Mahmut Berköz, Kelile ve Dimne tercümeleri ve kitlelerin eğitimindeki rolü,” Türkiyat Mecmuası Güz 2013. Erişim Haziran 2021.[4]İslam Ansiklopedisi‘nin Kelile ve Dimne maddesi (TDV İslam Ansiklopedisi, 25. cilt, sayfa 210-212, 2002.)

Kelile ve Dimne, Paris Ulusal Kütüphanesi, 1220’lere tarihlenen Arapça nüshadan minyatür fol. 48a.

Halk düşüncesinin oluşmasında ve gelişmesinde Kelile ve Dimne’nin dolaylı etkileri de olmuştur. Çünkü bu kitaptaki masalların bazıları kitaptan bağımsızlaşarak sözlü kültürün bir parçası haline geldi ve nesilden nesile geçerek bugünlere ulaştı. Öte yandan Kelile ve Dimne’nin bugün bile yeni baskıları yapılıyor ve kitap okurlara ulaşıyor. Ancak kitapta yer alan anlatıların etkisinin elbette eski gücünde olduğunu söyleyemeyiz. Bu her şeyden önce bilimin ve bilimsel düşüncenin halk kültürü içinde artık belirli bir yer tutmuş olmasıyla ilgilidir. Ayrıca günümüz medyasının halk kültürü üzerinde yoğun bir etkisi var. Ancak eserin etkisinin azalmasında değişen doğal çevrenin de rolü bulunuyor. Kelile ve Dimne’nin halk üzerindeki etkisinin yüksek olduğu asırlarda, hayvanların dünyadaki sayıları da çoktu ve insanların yaşamındaki yerleri ve onlara yakınlık düzeyi de yüksekti. Kelile ve Dimne’nin hem doğuşunda hem de etkisinde insan ve hayvan ilişkilerindeki bu özgül durumun da payı vardır.

Kelile ve Dimne’nin İslam resim sanatının doğuşunda ve gelişmesinde de önemli bir yeri bulunuyor. Bağdat Okulu olarak bilinen 13. yüzyıl Arap kitap ressamlığı, başlıca konularını Kelile ve Dimne’den alıyordu. Kelile ve Dimne yazmalarının resimlendirilmiş en eski nüshaları 13. yüzyılın başlarından kalmadır. Topkapı Sarayı Müzesi’nde geçtiğimiz yıllarda ortaya çıkartılan bir Kelile ve Dimne yazmasında, günümüze kadar iyi korunmuş olan çok zengin bir minyatür malzemesi bulunuyor.[5]Hatice Kübra Uysal, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi H. 363 numaralı Kelile ve Dimne Nüshasının minyatürlerinin teknik analizi, Erişim Haziran 2021.

Kelile ve Dimne, İslam dünyasında halk düşüncesinin yüzyıllar içerisindeki oluşumunun ve yaygınlaşmasının önemli kaynaklarından biridir.

Osman Bahadır

Notlar/Kaynaklar

Notlar/Kaynaklar
1 Zehra Toska, Türk Edebiyatında Kelile ve Dimne çevirileri ve Kul Mesut çevirisi, Boğaziçi Üniversitesi Eski Türk Edebiyatı bölümü, doktora tezi, 1989. Erişim Haziran 2021.
2 Ahmet Mithat Efendi’nin çeviri olarak Hülâsa-i Hümayunname (Kelile ve Dimne’nin haşiyeli çevirisi), Matbaa-i Amire, İstanbul, 1304, 600 s.
3 Kadriye Yılmaz Orak, Mahmut Berköz, Kelile ve Dimne tercümeleri ve kitlelerin eğitimindeki rolü,” Türkiyat Mecmuası Güz 2013. Erişim Haziran 2021.
4 İslam Ansiklopedisi‘nin Kelile ve Dimne maddesi (TDV İslam Ansiklopedisi, 25. cilt, sayfa 210-212, 2002.
5 Hatice Kübra Uysal, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi H. 363 numaralı Kelile ve Dimne Nüshasının minyatürlerinin teknik analizi, Erişim Haziran 2021.
Önceki İçerikÜniversitelerde uzaktan öğretim ve çevrimiçi öğrenme: Nereden nereye?
Sonraki İçerikMarmara depremi ve Kanal İstanbul
Osman Bahadır

İTÜ Maden Fakültesi Petrol Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü’nden yüksek lisans derecesi aldı. Denis Diderot (Paris VII) Üniversitesi Bilimler ve Teknikler Tarihi ve Epistemoloji Bölümü’nden DEA derecesi aldı. 1991-1994 yılları arasında 30 sayı aylık Bilim Tarihi dergisini çıkardı. 2004-2011 yılları arasında İTÜ’de Bilim ve Teknoloji Tarihi dersi verdi. Bilim tarihi üzerine 18 kitabı yayınlandı.

Kitaplarından bazıları:  Bilim Cumhuriyetinden Manzaralar (2000), Cumhuriyetin İlk Bilim Dergileri ve Modernleşme (2001), Matematikte Bir Öncü Kerim Erim (2006), Türkiye’de Üniversite Anlayışının Gelişimi 1861-1961 (2007), Türkiye’de Temel Bilimlerde İlk Araştırmacılar (2007), Osmanlılardan Cumhuriyete Bilim (2012), Bilimde Öncü Kadınlar (2013), Osmanlılardan Cumhuriyete Sekülerleşme (2017), Osmanlılardan Cumhuriyete Elektrik (2020).