Behçet hastalığı nedir? Tanı, testler ve yeni bir bulgu

Behçet hastalığının küresel yayılımı. Kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/29631062/

Behçet Hastalığı, tekrarlayan ağız yaraları, cinsel bölgede sıklıkla iz bırakan yaralar ve gözde mikrobik olmayan iltihapla karakterize bir hastalıktır. Ayrıca damarlar, eklemler (mafsallar), sinir sistemi ve barsaklar da tutulabilir. 1937’de dermatolog Prof. Dr. Hulusi Behçet tarafından tanımlanmış ve literatürde bir Türk’ün adıyla anılan ilk ve tek hastalıktır.[1]Behçet H. Uber rezidiverende, aphthose, durch ein virus verursachte gescgwure am mund, am auge und an den genitalen. Dermatol Wochenschr. 1937;105:1152–7.

Akdeniz’den Uzak Doğu’ya kadar uzanan ve tarihi İpek Yolu coğrafyasındaki ülkelerde en sık olarak görülmektedir. Türkiye, hastalığın en sık görüldüğü ülkelerin başında gelmekte, hastalığın sıklığı 100.000 erişkinde 20 ile 421 arasında bildirilmektedir.[2]Yurdakul S. Epidemiology of Behçet Syndrome and Regional Differences in Disease Expression. In: Yazıcı H. et al, ed. . Behçet Syndrome, second edition. Springer. 2019; 21-36. Bu, kabaca her 1000 kişinin 4’ünde Behçet hastalığı olabileceğini göstermektedir.

Hastalığın bugün için etiyolojisi net bilinmemektedir. Yatkınlık yaratan çeşitli genetik riskler bildirilse de major genetik risk faktörü HLA-B51’dir. Hastalık her iki cinste eşit sıklıkta görülse de, erkek hastalarda daha ciddi seyretmektedir. Daha sık organ tutulumu gözlenen erkeklerde daha yüksek oranda yaşamı tehdit etmektedir. Özellikle damar tutulumu olmak üzere ağır organ tutulumu için 35 yaş altı erkekler riskli grubu oluştururken risk, 25 yaş altında en yüksektir.[3]Kural-Seyahi E, Fresko I, Seyahi N, Ozyazgan Y, Mat C, Hamuryudan V, et al. The long-term mortality and morbidity of Behcet syndrome: a 2-decade outcome survey of 387 patients followed at a dedicated center. Medicine (Baltimore) 2003; 82:60–76.

Resim 1: Oral aftöz ülser.
Resim 2: Eritema Nodosum benzeri lezyonlar.

Bulgular nelerdir?

Hastalığın en sık klinik bulguları, ağız içi ve cinsel bölgede tekrarlayan yaralar (Resim 1), ciltte sıklıkla bacak ön yüzde, ağrılı, kırmızı nodüller (Resim 2) ve sivilcelerdir. Özellikle tekrarlayan ağız yaraları hastaların hemen hemen tamamında görülür. “Tekrarlayan”dan kasıt ise yılda en azından üçten fazla yara olmasıdır. Bunun dışında hastaların yarısında gözde ağrı, kızarıklık, görme bulanıklığı veya kaybına neden olan üveit (göz-içi iltihabı), yaklaşık üçte birinde en sık bacak toplardamarlarında pıhtı oluşumuna neden olan damar tutulumu ve yüzde 10’unda beyin tutulumu görülmektedir. Behçet hastalarının yüzde 5’inden azında görülen barsak tutulumu, bazen iltihaplı barsak hastalıkları ile karışabilmektedir. Cilt, mukozalar ve eklem tutulumu, topikal tedaviler, kolşisin, dapson, non-steroidal anti-inflamatuar ilaçlar ve düşük doz kortizon ile tedavi edilebilir. Ancak ciddi organ tutulumunun tedavisinde kortizon tedavisi ile beraber bağışıklık baskılayıcı ajanlar dediğimiz immunsupresif (azatiyopurin, interferon alfa, siklofosfamid, TNF inhibitörleri) ilaçlar kullanılır.[4]Hatemi G, Christensen R, Bang D, Bodaghi B, Celik AF, et al. 2018 update of the EULAR recommendations for the management of Behcet’s syndrome. Ann Rheum Dis. 2018 Jun;77(6):808-818.

Tanı nasıl konuluyor?

Behçet hastalığının tanısı özellikle tipik cilt bulgularının yanında bahsedilen organ tutulumları olduğunda hekim için çok zor değildir. Ancak tüm bulguların henüz ortaya çıkmadığı erken dönemde, hastalığın bir veya iki belirtisine sahip genç hastalarda tanı koymak zor olabilir. Bu durum özellikle bacak toplardamarında pıhtı ile hastalığı başlayan hastalarda çok kritik öneme sahiptir, çünkü Behçet hastalığı dışı nedenlere bağlı pıhtının tedavisi kan sulandırıcı ilaçlarla yapılırken, Behçet hastalığına bağlı pıhtıda bu tedavi etkisizdir. Behçet’e bağlı pıhtı tedavisinde vakit kaybetmeden kortizon içeren bağışıklık baskılayıcı ilaçlarla tedavi başlanmalıdır. Romatoloji polikliniklerinde sıklıkla kan-sulandırıcı tedavi altında bacaklarda tekrarlayan pıhtı oluşan, ancak ikinci veya üçüncü ataktan sonra romatolojiye yönlendirilen ve Behçet hastalığı tanısı alan hastalarla karşılaşılmaktadır. Ne yazık ki bu aşamada verilen tedaviyle nüks veya yeni organ tutulumunu önemli ölçüde engellense de, “post-trombotik sendrom” (Resim 3) dediğimiz, bacaklarda tekrarlayan pıhtıya bağlı oluşan ağır varis, şişlik, ağrı, ciltte açık yaralar ve renk değişikliği gibi bulguları olan kalıcı hasar önlenemeyebilir. Bu nedenle özellikle genç erkek bir hasta, toplardamar pıhtısı olduğunda, Behçet hastalığı bulguları açısından sıkı sorgulanmalı, özellikle ağızda tekrarlayan yaraların varlığı varsa mutlaka romatolojik değerlendirme yapılmalıdır.

Şu anda Behçet tanısında kullanılan tek tanı testi Paterji testidir. Paterji testi hastanın ön kol derisine steril bir iğne ucu batırılarak uygulanır. Deride iğnenin girip çıktığı bölgede 24-48 saat içinde kızarık bir kabarıklık veya iltihaplı bir sivilcenin gelişmesi testin pozitif olduğunu gösterir. Paterji testi Behçet hastalığının tanısında yardımcı bir test olmakla birlikte, hastaların ancak %50-60’ında pozitiftir. Dolayısıyla testin negatif saptanması Behçet hastalığı bulunmadığı anlamına gelmez.

Behçet tanısı için yeni bir test

2016’dan beri Marmara Üniversitesi Vaskülit Kliniğinde yürüttüğümüz çalışmalarda, literatürde ilk defa, Behçet hastalarında ultrasonografi yöntemiyle, bacak toplardamar duvarında kalınlık artışı olduğunu tespit ettik.[5]Alibaz-Oner F, Mutis A, Ergelen R, Erturk Z,  Ergun E, Direskeneli D. Venous vessel wall thickness in lower extremity is increased in male Behcet’s disease patients without vascular involvement. Rheumatology (Oxford) Volume 56, Issue suppl3, March 2017.[6]Alibaz‐Oner F, Ergelen R, Mutis A, Erturk Z, Asadov R, Mumcu G, et al. Venous vessel wall thickness in lower extremity is increased in male patients with Behcet’s disease. Clin Rheumatol. 2019 May;38(5):1447-1451.

Hem iltihaplı romatizmal hastalıklar, hem de iltihaplı romatizma-dışı hastalık gruplarının olduğu çok sayıda hastalık grubunda bu bulgunun olup olmadığını araştırdığımızda, bu bulgunun Behçet dışı durumlarda hemen hemen hiç görülmediğini gözledik.[7]Alibaz-Oner F, Ergelen R, Yıldız Y, Yazici A, Mutıs A, Erturk Z, et al. Assessment of Femoral Vein Wall Thickness with Doppler Ultrasound Can Be a Diagnostic Tool for Behcet’s Disease [abstract]. Arthritis Rheumatol. 2019; 71 (suppl 10).

Çalışmamızın sonuçlarına göre “toplardamar duvar kalınlık artışı” bulgusunun Behçet hastalığı için özgünlüğü ve duyarlılığı yüzde 80’in üzerinde olan bir tanı testi olabileceğini düşünüyoruz.[8]Alibaz-Oner F, Direskeneli H. Assessment of venous wall thickness with Doppler ultrasonography may be a diagnostic tool for Behçet’s disease. Int J Rheum Dis. 2019 May;22(5):767-768. doi: 10.1111/1756-185X.13574.[9]Alibaz-Oner F, Ergelen R, Yıldız Y, Aldag M, Yazici A, Cefle A, Koç E, Artım Esen B, Mumcu G, Ergun T, Direskeneli H. Femoral vein wall thickness measurement: A new diagnostic tool for Behcet’s disease. Rheumatology (Oxford). 2021 Jan 5;60(1):288-296.

Günlük pratikte barsak tutulumlu Behçet hastalığı ile ayırımı bazen imkânsız olan Crohn hastalığı, hem ülkemizde hem de dünyada sıkça rastlanan bir iltihaplı barsak hastalığıdır. Bu ayırımın yapılabilmesi tedavide farklılıklar olması açısından önemlidir. 2020’de yaptığımız çalışmada, “toplardamar duvar kalınlık artışı” bulgusunun Crohn hastalığında olmadığını ve önceki çalışmalarımızla benzer şekilde Behçet hastalığına özgü bir bulgu olduğunu gösterdik.[10]Alibaz-Oner F, Ergelen R, Ergenc I, Seven G, Yazıcı A, Cefle A, Bes C, Atug O, Direskeneli H. Femoral Vein Wall Thickness Measurement May Be a Distinctive Diagnostic Tool to Differentiate Behçet’s Disease with Intestinal Involvement and Crohn’s Disease. Dig Dis Sci. 2020 Sep 14. doi: 10.1007/s10620-020-06587-7

Elbette bu bulgunun başka ülkelerde ve Behçet hastalığı ile karışabilecek başka hastalıklarda da test edilmesi gerekir. Bu test tanımlandığı zamandan bugüne yaklaşık bir asırlık zaman geçen Behçet hastalığı ile ilgili, son yıllardaki en heyecan verici gelişmelerden biridir. Bu konuda çalışmalarımız tüm hızıyla sürmektedir. Bu testin, günümüzde hemen tüm sağlık kuruluşlarında bulunan, yan etkisiz, yapılması kolay, ucuz bir görüntüleme aracı olan ultrasonla yapılabilmesi de önemli bir avantajıdır.

Sonuç olarak Behçet tanısı, tipik klinik bulgular varlığında zor değildir. Ancak erken dönemde, klasik klinik bulguların (ağız yaraları, cilt bulguları) henüz ortaya çıkmadığı, yalnızca tipik göz, damar ve beyin tutulumu olan olgularda ayrıntılı romatolojik muayene çok önemlidir. Tanı koymakta zorlanılan olgularda ultrasonla bacak ana toplardamarında duvar kalınlığı artışı olup olmadığının değerlendirilmesi faydalı olabilir. Özellikle bacak toplardamarlarında pıhtı ile gelen hastada (özellikle pıhtı kan sulandırıcı tedaviye rağmen tekrarlıyorsa)  Behçet hastalığı mutlaka akla gelmelidir. Behçet tanısı konulduğunda tedavi klasik pıhtıdan tamamen farklı olarak, bağışıklık baskılayıcı ilaçlar ile olacaktır.

Fatma Alibaz
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim dalı, Romatoloji Bilim Dalı
BAGEP 2019.

Notlar/Kaynaklar

Notlar/Kaynaklar
1 Behçet H. Uber rezidiverende, aphthose, durch ein virus verursachte gescgwure am mund, am auge und an den genitalen. Dermatol Wochenschr. 1937;105:1152–7.
2 Yurdakul S. Epidemiology of Behçet Syndrome and Regional Differences in Disease Expression. In: Yazıcı H. et al, ed. . Behçet Syndrome, second edition. Springer. 2019; 21-36.
3 Kural-Seyahi E, Fresko I, Seyahi N, Ozyazgan Y, Mat C, Hamuryudan V, et al. The long-term mortality and morbidity of Behcet syndrome: a 2-decade outcome survey of 387 patients followed at a dedicated center. Medicine (Baltimore) 2003; 82:60–76.
4 Hatemi G, Christensen R, Bang D, Bodaghi B, Celik AF, et al. 2018 update of the EULAR recommendations for the management of Behcet’s syndrome. Ann Rheum Dis. 2018 Jun;77(6):808-818.
5 Alibaz-Oner F, Mutis A, Ergelen R, Erturk Z,  Ergun E, Direskeneli D. Venous vessel wall thickness in lower extremity is increased in male Behcet’s disease patients without vascular involvement. Rheumatology (Oxford) Volume 56, Issue suppl3, March 2017.
6 Alibaz‐Oner F, Ergelen R, Mutis A, Erturk Z, Asadov R, Mumcu G, et al. Venous vessel wall thickness in lower extremity is increased in male patients with Behcet’s disease. Clin Rheumatol. 2019 May;38(5):1447-1451.
7 Alibaz-Oner F, Ergelen R, Yıldız Y, Yazici A, Mutıs A, Erturk Z, et al. Assessment of Femoral Vein Wall Thickness with Doppler Ultrasound Can Be a Diagnostic Tool for Behcet’s Disease [abstract]. Arthritis Rheumatol. 2019; 71 (suppl 10).
8 Alibaz-Oner F, Direskeneli H. Assessment of venous wall thickness with Doppler ultrasonography may be a diagnostic tool for Behçet’s disease. Int J Rheum Dis. 2019 May;22(5):767-768. doi: 10.1111/1756-185X.13574.
9 Alibaz-Oner F, Ergelen R, Yıldız Y, Aldag M, Yazici A, Cefle A, Koç E, Artım Esen B, Mumcu G, Ergun T, Direskeneli H. Femoral vein wall thickness measurement: A new diagnostic tool for Behcet’s disease. Rheumatology (Oxford). 2021 Jan 5;60(1):288-296.
10 Alibaz-Oner F, Ergelen R, Ergenc I, Seven G, Yazıcı A, Cefle A, Bes C, Atug O, Direskeneli H. Femoral Vein Wall Thickness Measurement May Be a Distinctive Diagnostic Tool to Differentiate Behçet’s Disease with Intestinal Involvement and Crohn’s Disease. Dig Dis Sci. 2020 Sep 14. doi: 10.1007/s10620-020-06587-7
Önceki İçerikGerçek üç-boyutlu gösterim: Holografi
Sonraki İçerikKentlerin Türkiyesi: 2000’lerde kentler nasıl değişti?
Fatma Alibaz

Doç. Dr. Fatma Alibaz Öner 2003’te İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun olmuştur. 2004-2010 arasında İstanbul Eğitim Araştırma Hastanesi, 2. İç Hastalıkları Kliniği’nde “İç Hastalıkları” uzmanlık eğitimini tamamlamış,  2013’te Marmara Üniversitesi, İç Hastalıkları Anabilim dalı, Romatoloji Bilim Dalı’nda  “Romatoloji “ yandal uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. Şubat 2015-Kasım 2015 arası Mayo Clinic, Rochester/ABD Vaskülit Merkezinde araştırma görevlisi olarak çalışmalarına devam etmiştir. Türkiye Romatoloji Derneği, Avrupa Vaskülit Derneği (EUVAS) üyesi olan Alibaz Öner’in temel akademik ilgi alanları  Behçet Hastalığı, Takayasu   Arteriti, Sistemik Vaskülitler, Sistemik Vaskülitlerde Görüntüleme yöntemleridir. Doç. Dr. Fatma Alibaz Öner, halen Marmara Üniversitesi, İç hastalıkları Anabilim dalı, Romatoloji Bilim Dalı Öğretim üyesi olarak görevine ve araştırmalarına devam etmektedir.