Sona az kaldı sevgili Cassini

Cassini, 20  yıl önce dünyadan yola çıkmış, 13 yıl önce Satürn’e ulaşmış ve o zamandan beri Satürn’ü, aylarını ve halkasını inceleyen bir uzay aracı.  Cassini kendinden beklenenin çok üzerinde bir performans gösterip bunca yıldır bizimle bu gezegen sisteminin sırlarını paylaşıyor.

Cassini’nin macerasının başında bir de yol arkadaşı vardı. Avrupa ve İtalya Uzay Ajansları’nın inşa ettiği Huygens, 2004 yılının sonunda Satürn’ün meşhur uydusu Titan’ı keşfetmek üzere Cassini’den ayrıldı, ve Titan’ın yüzeyine indi. Huygens görevi insanlık tarihinde son derece önemli bir adımdı, dünyalı bir araç ilk kez başka bir gezegenin uydusunu keşfediyordu.

15 Eylül 2017’de Cassini’nin de görevi sona erecek. Ekip onun için görkemli bir son planladı. Cassini, Nisan ayından beri Satürn’ün halkaları ve yüzeyi arasındaki dar aralıktan geçerek Satürn’e yakından bakmaya fırsat veren bir yörüngede bulunuyor. Cassini Satürn’e ilk kez bu kadar yaklaşıyor.  Bu geçişleri 15 Eylül’e kadar sürdürecek ve bize veri göndermeye devam edecek.  Sonunda Satürn’ün yüzeyine doğru yola çıkacak.

İtalyan astronom Giovanni  Cassini ve Hollandalı astronom Christiaan Huygens 17. Yüzyılda Satürn’ün halkaları ve aylarıyla ilgili önemli keşifler yaparken kendi isimlerini taşıyan uzay araçlarının Satürn’ün ve Titan’ın sonsuza dek  parçası haline geleceğini hayal etmemiştir. Cassini-Huygens’in başarı hikayesi, insanoğlunun teleskobu gökyüzüne doğrultup uzayın derinliklerini keşfetmeye ilk adımı atmasından bu yana geçen 400 senedeki akıl almaz gelişimi anlatıyor.

Cassini Huygens’i duyabilecek mi?

Cassini-Huygens Satürn’ün yörüngesine oturduğunda, Huygens projesinin devreye girmesi planlanmıştı. Huygens Cassini’den ayrılıp Titan’ın yüzeyine iniş yapacak ve yol boyunca topladığı veriyi dünyaya göndermesi için Cassini ile paylaşacaktı.  Cassini aracılık yapmak zorundaydı çünkü Huygens’in verileri dünyaya ulaştırabilecek kapasitede ekipmanı yoktu.

2000 yılında Cassini’nin Huygens verisini doğru alacağından emin olmak için testler yapıldı.   Huygens’in Titan’a iniş yaparken göndereceği sinyallere benzeyen sinyaller Dünya’daki bir vericiden Cassini’ye gönderildi.   Cassini’nin aldığı veri kafa karıştırıcıydı.  Artık milyonlarca kilometre uzakta olan Huygens ve Cassini arasında iletişim sorunu vardı!

Cassini-Huygens Temmuz 2004’te Satürn’e ulaştı fakat Kasım’da gerçekleşecek Huygens görevi ertelendi.  Ekip Huygens görevini kurtarmak için bir çözüm yolu bulmuştu. Cassini’nin uçuş rotası Huygens’in vericilerindeki sorunu telafi etmek üzere yeniden programlandı.  Sonunda 24 Aralık 2004’te Huygens Cassini’den ayrıldı ve Titan’a doğru yola çıktı.

Titan’ın nitrojen zengini bir atmosferi olduğu biliniyordu ve bu atmosfere neyin sebep olduğu ile ilgili birçok tahmin vardı. Titan’ın  Her ne kadar Cassini de Titan’ın yoğun atmosferinin ardını incelemek üzere ekipman taşıyor olsa da,   Huygens’in Titan’ın atmosferinden geçerken ve güç kaynakları bitene kadar kısa bir süre de olsa yüzeyden göndereceği veriler son derece değerliydi.

Huygens’in Titan’dan gönderdiği resimlerde Titan’ın yüzeyinde sıvıların oluşturduğu yapılar olduğu açıkça görünüyor. 21 Ocak 2005, ESA/NASA/JPL/University of Arizona

Huygens’in inişi son derece başarılıydı, inişten sonra 72 dakika kadar daha veri paylaştı. Cassini tüm veriyi başarıyla Dünya’ya iletti.  Bugün Titan’ın yüzeyinin Dünya’da çok benzediğini fakat tamamen farklı bir kimyası olduğunu biliyoruz. Gözlenen yapılar yağmurların ve nehirlerin yani sıvıların oluşturduğu yapıları andırıyor. Burada sıcaklıklar -180oC olduğu için söz konusu sıvı su değil sıvı haldeki metan.

Huygens’in görevi kurtarılmıştı!

Enceladus ve yaşamın hammaddesi

Cassini’nin beklenmedik keşiflerinden birisi de Enceladus. Enceladus yarıçapı sadece 252 km olan minik bir uydu. Cassini sayesinde bugün Enceladus’un buz yüzeyi altında su okyanusları olduğunu biliyoruz. Nasıl olduğunu tam olarak bilmediğimiz mekanizmalar diplerde ısı kaynağı oluşturuyor ve buzun altında su okyanusları var. Cassini, uydunun güney yarımküresinde keşfettiği fışkırmaların içinden geçerek içeriği hakkında veri toplamayı da başardı. NASA, 2017’nin Mart ayında Enceladus’un okyanuslarında yaşama elverişli hammaddenin bulunduğunu duyurdu.

Enceladus’un güney kutbundaki irili ufaklı fışkırmalar. NASA/JPL

 

Ah o halkalar 

Cassini, Satürn’e eşsiz güzelliğini veren halkaların karmaşık yapısı hakkında bize bol bol veri sağladı.  Halkaları oluşturan buz parçalarının dinamiğinin düşünüldüğü kadar basit olmadığı görüldü.  Halkalar Satürn’e 7bin kilometre uzaklıkta başlıyor. 280bin kilometre genişliğe kadar uzanıyor. Yani Satürn halkalarıyla birlikte Dünya ve Ay’ın arasındaki uzaklığın dörtte üçünü kaplıyor.  Halkaların kalınlığı ise yalnız 10 metre.

Satürn’ün halkalarının detaylı fotoğrafı (NASA/JPL-Caltech/Space Science Institute)

Hüzünlü son

Cassini’nin 15 Eylül’de planlanan görkemli sonuna günler kaldı…

Cassini’yi Satürn’ün yüzeyine indirmeyi planlamalarının sebebi görevi bittikten sonra yaşam olabileceğini düşünülen aylardan birine çarparsa, buradaki ortamı etkileyebileceği düşüncesi.  Cassini’nin dünyadan taşıdığı bakterilerin halen yaşıyor olma ihtimali de hesaba katılıyor. Satürn gazlar ve sıvılardan oluşuyor ve katı bir yüzeyi yok.  Satürn’e iniş yapan Cassini gezegenin derinliklerine batacak ve artan sıcaklık basınç altında ezilerek parçalanacak.

Cassini’nin görevi bittikten sonra bile bunca senedir gönderdiği verilerin incelenmesi seneler sürecek.  Cassini daha uzun bir süre unutulmayacak…

 

Defne Üçer Şaylan

____________________________________

Kaynaklar:

Nancy Atkinson, Incredible Stories from Space, 2016.

James Oberg, Titan’s Calling: How a Swedish engineer saved a once-in-a-lifetime mission to Saturn’s mysterious moon, Ekim 2004.

Satürn hakkında bilgiye ulaşmak için tıklayınız.

Cassini-Huygens görevi hakkında geniş bilgiye ulaşmak için tıklayınız

Cassini’den Dünya’ya gönderilmiş birbirinden muhteşem fotoğraflar