Kırık ve Mutlu Kalp Sendromu nedir?

Shutterstock

Stres ve kalp hastalıkları arasındaki ilişki çok eski yıllardan beri biliniyor. Aulus Cornelius Celsus (yaklaşık M.S. I. yy. – Roma), Roma’nın en büyük tıp yazarı olarak kabul edilen bir hekimdi. Yazdığı tarım, askerlik sanatı, felsefe, hukuk ve tıp konularını kapsayan ansiklopedinin sadece tıp bölümü günümüze ulaşmış durumda (1). De Medicina (Tıp üzerine) başlıklı bu bölüm, halen tıp alanındaki en önemli klasik kaynaklardan biri olarak kabul ediliyor. Celsus, De Medicina’nın bir bölümünde korku, üzüntü, öfke gibi zihni olumsuz olarak etkileyen olayların kalbi de etkileyebileceğini belirtiyor (1).

Kan dolaşımını ilk kez tanımlayan bilim insanı William Harvey, 1628 yılında kaleme aldığı bir yazıda, kalbin sadece pompa görevi gören bir organ olmadığını, zihni ve psikolojiyi etkileyen korku, üzüntü, kıskançlık, aşk, hırs, ağrı, sevinç, heyecan gibi birçok durumun kalbi de olumsuz etkileyebileceğini söylüyor (2). Napolyon’un doktoru Corvisart ise ‘’kalp hastalıkları zihnin ihtiraslarına bağlıdır’’ diyerek bu ilişkiyi dramatik şekilde ifade ediyor (3).

Bu ve benzeri birçok tarihsel bilgiye rağmen, bu durumun bilimsel olarak adının konulması ancak günümüzden 29 yıl önce oldu (4). Sato ve arkadaşları 1990 yılında yayınladıkları çalışmada yoğun ve ani stres sonrası gelişen, laboratuvar, EKG ve ekokardiyografi bulguları açısından damar tıkanıklığına bağlı kalp krizi ile birebir benzer bulguları olan bir hastalık tariflediler (4). Bu hastalıkta, stres sonrasında kalbin sol karıncığında (ventrikül) ani gelişen fonksiyon bozukluğu olduğu, kalpte oluşan görüntünün Japonya’da ahtapot avlamak için kullanılan “tako-tsubo’’ denilen çömleğe benzediği düşünülerek hastalığa “tako-tsubo kardiyomiyopatisi’’ ismi verildi.  Daha sonraki yıllarda bu hastalığa, stres kardiyomiyopatisi, kırık kalp sendromu, sol ventrikül apeksinin balonlaşması gibi isimler de verildi(5). Yapılan çalışmalarda, bu hastalığın sıklıkla orta yaş ve üzerindeki, postmenopozal ve 58-77 yaşları arasındaki kadınlarda gözlendiği tespit edildi (5).

Kalp kasılması sırasında kalbin aldığı şekil Japonya’da ahtapot avlamak için kullanılan “tako-tsubo” denilen çömleğe benzetilmiş.

Psikolojik veya fiziksel stres sonrası hastalarda göğüs ağrısı, nefes darlığı, akut kalp krizini taklit eden EKG değişiklikleri gözlenir. Hem ekokardiyografide hem de anjiyografi işleminde kalp görüntülendiğinde, kalbin bazal yani üst kısımları fazlaca kasılırken, alt kısımlarında balonlaşma gözlenir. Kalp damar tıkanıklığı olup olmadığını anlamak için yapılan koroner anjiyografide tıkanıklık bulunmaz. Sıklıkla bozulan kalp kasılma fonksiyonları 2-6 hafta içinde normale döner. Bu hastalığın neden ve nasıl oluştuğu tam olarak bilinmiyor. Bir teoriye göre, stres sonrası artan dopamin, efedrin gibi nöroileticiler (katekolaminler) sorumlu tutuluyor (5).

Kırık kalp sendromunun, kalp krizi ile başvuran hastaların %1.7-2.2’sinde bulunduğu bildiriliyor (5). Spesifik bir tedavisi yok ve günler haftalar içinde kendiliğinden tamamen düzelir. Nadiren de olsa ağır kalp yetersizliği nedeni ile ölümle sonlanır. Tüm kırık kalp sendromu olgularında, hastaneye yatırılan hastalarda ölüm oranı %1.2’dir (5).

Kırık kalp sendromu, daha çok orta yaş üzerindeki kadınlarda görülmekle birlikte, her yaştaki kadın ve erkekleri etkileyebilir. Bu hastalığı tetikleyen etken genelde yoğun bir stres ve psikolojik sıkıntıdır. Literatüre bakıldığında; bir yakının ölümü, sevgili ile ayrılma, biri ile kavga ya da tartışma, spor yarışmaları, doğal afetler, başka bir şehre taşınma, trafik kazaları, topluluk önünde yapılan konuşmalar, evcil hayvan ölümü, ameliyata alınacak olma gibi birçok farklı stres etkeninin hastalığı tetiklediği tespit edilmiş.

2016 yılında Zürih Üniversitesi Hastanesi’nden kardiyolog Jelena Ghadri ve arkadaşlarının yaptıkları bir çalışma, mutlu olayların da kırık kalp sendromuna benzer sonuçlar verebildiğini ortaya koydu(6). Bu çalışmaya çeşitli ülkelerden, tetikleyici etkeni tespit edilebilen 485 tako-tsubo kardiyomiyopati olgusu dahil edilmiş. Çalışmaya dahil edilen hastaların %96’sında bu etkenin üzücü ya da  kaygı verici bir olay olduğu, %4’ünde ise mutluluk ya da heyecan verici bir olayın tako-tsubo kardiyomiyopatisine yol açtığı tespit edilmiş. Araştırmacıların ‘mutlu kalp sendromu’ adını verdikleri bu hastalığın da tıpkı kırık kalp sendromu gibi, daha çok menopoz sonrası kadınlarda görüldüğü, hastaların %95’inin kadın olduğu ve hastalığın görülme yaşının da ortalama olarak 65 olduğu bulunmuş. Tetikleyici etkenler incelendiğince; doğum günü partisi, evlilik, sürpriz veda partileri, futbol galibiyetleri, büyükanne/ büyükbaba olduğunu öğrenme, beklenmedik torun ziyareti, büyük ikramiye kazanma, doğum gibi mutluluk verici olayların da tako-tsubo kardiyomiyopatisine yol açabildiğini gösterilmiş. Mutlu kalp sendromu ve kırık kalp sendromu olguları karşılaştırıldığında; başvuru anındaki şikayetler (göğüs ağrısı, nefes darlığı gibi), EKG ve laboratuvar bulguları ve 1 yıl sonundaki sonuçlar açısından her iki grubun benzer olduğu, mutlu kalp sendromu olgularında kalbin sol karıncığının orta kısmının (midventriküler) etkilenme sıklığının ise kırık kalp sendromu olgularına göre daha fazla olduğu bulunmuş.

Bu çalışma sonuçları gösteriyor ki; acil servise kalp krizindeki şikayetlere benzer şekilde göğüs ağrısı ve nefes alamama şikayetleriyle gelen hastaların yakın zamanda üzücü veya stresli bir olay yaşayıp yaşamadıklarını sorgulamak kadar, mutlu bir olay yaşayıp yaşamadığını sorgulamak da önemli.

Bu zamana kadar yapılan çalışmalardan çıkarılması gereken sonuçlar kanaatimce şunlar:

  1. Yoğun stres ve üzüntü, kırık kalp sendromuna yol açabilir ve bu hastalık çoğunlukla iyi seyirli olmasına rağmen ölüme kadar giden sonuçları olabilir. Kalbinizi kırmayın!
  2. Mutluluk kalbe faydalıdır ancak ani ve aşırı üzüntü kadar de ani ve aşırı mutluluk da kalbe zarar verebilir. Belki de buradaki sihirli kelime “aşırı’’dır. Mutluluğun ve heyecanın bile aşırısı nadiren de olsa zararlı olabilir. Herşeyi dozunda yaşayın!
  3. Sevdiklerinize sürpriz parti düzenlemeden önce bir kez daha düşünün!

Murat Biteker
Muğla Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi

Kaynaklar

(1) Celsus: De Medicina. With an english translation by W. G. Spencer, M.S. (Lond.), F.R.C.S. (Eng.). In three volumes (Loeb Classical Library). 6 5/8 × 4 1/4 in. Vol. I (1935). Pp. 499 + xiv. Vol. II (1938).
(2) William Harvey. Exercitatio Anatomica de Motu Cordis et Sanguinis in Animalibus, 1628.
(3) CORVISART DES MARETS, J. N. (i8i8), ” Essai sur les maladies et les lesions du cceur et des gros vaisseaux “, 3rd Edition. Paris, Mequignon-Marvis.
(4) Sato HTH, Uchida T, Dote K, Ishihara M. Tako-tsubo-like left ventricular dysfunction due to multivessel coronary spasm. In Kodama K, Haze K, Hori M, eds. Clinical Aspect of Myocardial Injury: From Ischemia to Heart Failure. Tokyo, Japan: Kagakuhyoronsha Publishing Co.; 1990, pp. 56–64.
(5) Dawson DK. Acute stress-induced (takotsubo) cardiomyopathy. Heart. 2018 Jan;104(2):96-102. doi: 10.1136/heartjnl-2017-311579.
(6) Ghadri JR, Sarcon A, Diekmann J, Bataiosu DR, Cammann VL, Jurisic S, Napp LC, Jaguszewski M, Scherff F, Brugger P, Jäncke L, Seifert B, Bax JJ, Ruschitzka F, Lüscher TF, Templin C; InterTAK Co-investigators: Happy heart syndrome: role of positive emotional stress in takotsubo syndrome. Eur Heart J. 2016 Oct 1;37(37):2823-2829

Önceki İçerikGrafen nedir? Nasıl elde edilir?
Sonraki İçerikGüneş sisteminin oluşumu
Murat Biteker

Murat Biteker, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakultesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Koşuyolu Kalp Hastanesi’nde kardiyoloji ihtisası yaptı. İstanbul Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Medipol Üniversitesi Tıp Fakultesi hastanelerinde kardiyoloji uzmanı olarak görev yaptı.  2012 yılında yardımcı doçent, 2014 yılında doçent, 2019 yılında profesör ünvanlarını aldı. 2014 yılından bu yana Muğla Üniversitesi Tıp Fakultesi’nde görev yapmaktadır.

2019’da Bilim Akademisi Genç Bilim İnsanları Ödül Programı (BAGEP) ödülünü alan Murat Biteker’in başlıca araştırma konuları akut iskemik inme, peripartum kardiyomiyopati, preoperatif değerlendirme, atriyal fibrilasyondur.  Kardiyoloji alanında,  atriyal fibrilasyon, diyastolik kalp yetersizliği, hiperlipidemi ve polifarmasi gibi konularda epidemiyolojik çalışmaların tasarımı ve koordinatörlüğünü yapmaktadır.