Kök hücre nakli: Ya onun ihtiyacı olan kök hücre sizdeyse?

Embriyonik kök hücre (Shutterstock)

Bir an için o başkalarının başına gelen hiç istemediğimiz olayın sizin başınıza geldiğini düşünelim. Çocuğunuza lösemi tanısı konuldu ve iyileşmesi için kök hücre nakli gerekiyor, ne var ki kardeşinin, anne ve babasının doku grupları yapılan testlerde uyumlu çıkmadı. Bu durumda doktorunuz aile içi doku grubu uyumlu olabilecek akrabalarınızı da taradıktan sonra, eğer akraba verici saptanmazsa, akraba dışı tarama başvurusu yapacaktır. Bu noktada şansınız yaver gidecek midir? Şimdi, kalabalık bir meydanda umutsuzca düşündüğünüzü farz edin. Yanınızdan geçen amca, teyze, şu genç çocuk, poşetini taşıyan şu adam… Toplumumuzun kayıtlı olmayan, bu konuda bilgisi dahi olmayan vericileri… Belki şimdi, çocuğunuzun ihtiyacı olan doku grubuna sahip bir birey, ona basitçe hayat verme şansının farkında dahi olmadan yanınızdan geçip gidiyor… Peki, şimdi çeşitli hastanelerde yapılan binlerce doğumu ve çöpe atılan binlerce kordon kanını, onların içerdiği milyonlarca hayat hücresini düşünün… Ama şimdi bu kâbustan uyanma zamanı… Artık kök hücre bağışının, ona ihtiyaç duyan ve zamanla yarışan bir birey için ne kadar önemli olduğunu biliyorsunuz. Şimdi sokaktan geçen insan sizsiniz… Elleri başının arasında bekleyen ise bir anne, bir baba, bir yakın… Yatağında ışıl ışıl gözleriyle yaşam umudu bekleyen çocuk ya da erişkin bir başkası… Verici olmak ve ülkemizdeki bu iki bankadan birine kayıt olmak istiyorsunuz. Ama aklınızda pek çok soru var değil mi? Belki de burada cevapları bulabilirsiniz:

Ülkemizde kök hücre bağışçısı oranı birkaç yıl öncesine dek son derece düşükken, 2015 yılında T.C.Sağlık Bakanlığı’na bağlı olarak TÜRKÖK Kemik iliği donör bilgi bankasının kurulması ile 2018 yılı sonunda TÜRKÖK verici havuzuna kayıtlı kişi sayısı 350 bin kişiyi buldu.  Bu şekilde eskiden aile içi doku grubu uyumlu vericisi olmayan bir hastanın şansı  son derece düşükken, artan verici sayısı sayesinde son 4 yılda,  2015’te 3595,2016’da 3814,2017’de 4099,2018’de 4344 olmak üzere toplam 15852 nakil gerçekleşti.

Peki kök hücre nedir? Nasıl işe yarar? Bağışçı nasıl olunur? Şimdi de bu sorulara kısa cevaplar bulalım.

Kök hücre nedir?

Kök hücreler vücutta bulunan ve farklı hücreler ortaya çıkarabilen, farklılaşma ve başka hücrelere dönüşebilme potansiyeli taşıyan hücrelerdir. Bölünebilirler, kendilerini yenileyebilirler, farklı hücrelere farklılaşabilirler. Kök hücrelerin birçok farklı tipi mevcuttur. Bunların arasında, yalnızca gelişimin ilk evrelerinde var olan embriyonik kök hücreler ve vücudumuzda farklı dokularda bulunan ‘dokuya özel’ kök hücreler (bazen ‘erişkin’ ya da ‘somatik’ kök hücreler olarak da anılırlar) vardır.

Kök hücre nakil tedavisinde kullanılan hücreler kemik iliğimizde bulunan ve tüm kan elemanlarımıza farklılaşma potansiyeli olan ‘Hematopoetik kök hücreler’dir.

Kök hücreler nasıl işe yarar?

Hematopoetik kök hücreler, hücreler kanımızda dolaşan koruyucu hücrelerimizin (nötrofil, lenfosit gibi), eritrosit dediğimiz kırmızı kürelerimizin ve trombosit dediğimiz kan pulcuklarımızın ana köken hücreleridir ve tüm bu hematopoetik sistemi baştan yenileme potansiyeline sahiptir. İşte hematopoetik kök hücre naklinde de vericiden alınan bu kök hücreler alıcının tüm sistemini baştan yeniler ve alıcıda var olan hastalıklı hematopoetik sistemin yerini alır. Kök hücre naklinin mantığı, sorunlu olan alıcı hematopoetik sistemini hazırlama rejimi denilen yoğun kemoterapi ile yok etmek (ve böylece yeni ürün ekilecek bir tarlayı tamamen ayrıksı otlardan temizlemek ve hazırlamak gibi) sonra da vericinin kök hücrelerini hazırlanmış olan kemik iliği ortamına vererek yepyeni bir hematopoetik sistem (yeni ürün ve yepyeni yeşermiş bir tarla düşünün) oluşmasını beklemektir.

Kimler kök hücre vericisi olabilir?

Bulaşıcı ciddi hastalığı olmayan 18-55 yaş arası sağlıklı herkes olabilir. Bağışçı olmak için Kızılay’ın belirli bağış noktalarına 2-3 tüp kan örneği vermek yeterlidir. Bu örneklerden HLA doku grubu dediğimiz testler çalışılır ve TÜRKÖK verici bankasına kaydınız yapılır.

Kök hücre bağışı öncesi hangi testler ve prosedürler uygulanıyor?

  • Aday sağlık kontrolünden geçirilir, onay alınması için görüşme yapılır.
  • HLA doku grubu tayini damardan alınan kandan yapılır  (5 ml bir kan örneğinden)
  • Ulusal doku bankasına kayıt yapılır,55 yaşına dek kayıtlı kalırsınız.
  • Ne zaman kök hücre vericisi olacağınız, sizin doku grubunuzda bir hasta ihtiyacı oluşmasına göre belirlenir.

Doku bankasındaki kaydınıza uyan bir alıcı var, yani size ihtiyacı olan ve ihtiyacının tam da sizde olduğu bir hasta… Şimdi ne olacak?

  • TÜRKÖK size ulaşır ve halen bağış vermeyi kabul edip etmediğinizi teyit eder
  • Yeniden sağlık durumunuza bakılır.

Kemik iliği/kök hücrenizi nasıl vereceksiniz?

  • Aslında, erişkin bir vericiden daha çok kemik iliği yerine damarlarda dolaşan periferik kandan kök hücre toplanmaktadır. Bunun için vericiye 3 gün süreyle kemik iliğindeki hücreleri harekete geçirip kana çıkmalarını sağlayacak büyüme faktörü verilir (bu faktörün kansere yatkınlık veya ek probleme neden olduğuna dair yayın yoktur) .
  • Kana çıkan yüksek miktardaki kök hücre, aynı kan bankalarına bağış yapan vericilerdeki gibi kan bağışı şeklinde toplanabilir ve bunun için sadece 2 saat kanınızı alan makineye bağlı kalmanız gerekir.
  • Nadiren ameliyathane şartlarında kemik iliğinden iğne ile (ameliyat gibi kesi operasyon dikiş gerekmiyor) uyutularak kemik iliği toplanabilir. Sonrasında hastanede yatış gerekmeden taburcu olunabilir.
  • Bu uygulamaların yan etkisi ya da size zararı ancak kan bağışçısında olabilecekler kadardır (damar yolunda morluk gibi)
  • Ama işte sonunda dünyada sadece sizde olan ve bir iki gün içinde yerine koyacağınız kök hücrelerinizi muhteşem bir torba içinde yaşam kaynağı olarak bağışladınız, tebrik ederiz.

Peki şimdi ne olacak?

Verici isterse bankada kayıtlı kalabilir.  Bir kez bağış sonrası yeniden bağış yapmanın sağlık açısından sakıncası yoktur.  Bu durum tamamen vericiye kalmıştır.

Vericinin kişisel bilgileri sıkı korunuyor mu?

  • Vericinin kişisel bilgilerinin korunması yasal zorunluluktur.
  • Bağışçının kimliği, sağlık durumu ve test sonuçları saklı tutulur.

Aslında bir insanın hayatını kurtarmak işte bu kadar kolay. Peki kök hücrelerinizi verince bu sizde bir sorun yaratır mı? Hayır, kök hücreleriniz halen orada duruyor, kendilerini yeniliyorlar ve sizin hematopoetik sisteminizin devamlılığını sağlamaya devam ediyorlar. Bu arada i siz bir canı kurtardınız. Daha fazla bilgi edinmek için https://turkok.saglik.gov.tr/ sitesine girip bağış noktalarını öğrenebilirsiniz. Siz de çok basit ve zararsız bir işlemle doku grubu bakımından kardeş olduğunuz bir bireye sağlığını geri verebilirsiniz. Şimdi sokaktan geçen insan sizsiniz… Yatağında ışıl ışıl gözleriyle iyileşmiş o çocuk ise hiç tanımadığı ama hayatını borçlu olduğu vericisine teşekkür ediyor.

Burcu Belen Apak
Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi, Çocuk Hematoloji Onkoloji Bilim Dalı öğretim üyesi

Önceki İçerikEinstein’a göre Kepler’in dehası
Sonraki İçerikBilimsel yayınlara açık erişim modelleri
Burcu Belen Apak

Burcu Belen Apak, 2003 Yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İngilizce Tıp Programı’ndan mezun olduktan sonra, 2004-2009 Yılları arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Hastalıkları Anabilim Dalı’nda ihtisasını, 2009-2013 yılları arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Onkoloji Bilim Dalı’nda üst ihtisasını tamamladı. 2013-2015 yılları arasında Gaziantep Çocuk Hastanesi’nde mecburi hizmet görevim dahilinde Çocuk Hematoloji Onkoloji Uzmanı olarak görev yaptı. 2015-2017 yılları arasında İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nde Çocuk Hematoloji Onkoloji Bilim Dalı Başkanı ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları öğretim üyesi olarak çalıştı. Mart 2017’de Çocuk Hematoloji Onkolojisi alanında Doçent ünvanı aldı.

Burcu Belen Apak, Eylül 2017’den itibaren Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesinde Çocuk Hematoloji Onkoloji Öğretim Üyesi olarak görev yapıyor.

Öncelikli ilgi alanları kanamaya yatkınlık yapan hastalıklar (hemofili, immün trombositopeni, trombosit hastalıkları, von Willebrand hastalığı), kansızlıklar, nötropeni (beyaz küre düşüklüğü) ve lösemilerdir.