Bir koltukta çok karpuz taşıyan adam
Ali Nesin’i herkes tanır, eğer dünyadan bihaber değilse.
ABD’den yurda kesin dönüş yaptığı 1995 tarihinden beri Nesin Vakfı yönetmeni: Vakf’ı babasının çiftliği gibi kullanmayıp büyüten, geliştiren, kurumsallaştıran özveri Paydaşı…
Dönüşünden beri Bilgi Üniversitesi hocası: Matematiğe hevesli saf öğrencileri alıp eğitip safkan matematikçiye dönüştürmesiyle ünlü Cebirci…
2003’den beri Nesin Yayınevi’ni tepeden yönetip büyüten Yayıncı…
2007’lerde Nesin Matematik Köyü’nü kuran ve başına buyruk büyütüp yöneten Ağa…
2003 – 2013’e arası Matematik Dünyası Dergisi’ni onbinlerce tiraja ulaştıran Başmuharrir…
Bu dergi meselesine biraz dokunalım. Dergi yayın kuruluna matematikten zırnık anlamayan yazar-çizerleri bile almıştı Ali Nesin. Onları ve nazının geçtiği dostlarını evine toplar, izzet-ikram sonrası dergide basılacak yazıları okutur, düzeltme yaptırırdı. Dergideki birçok yazıyı kendi yazar, bir sayıda Oya Oyar adını kullanır, bir diğerinde ismi hınzırca Oya Boyar’a dönüşür; sonuçta isimlerle Yazar Bozar gibi oynayıp dururdu. Dergi kapakları çok çekiciydi. Kapakların çoğu sanat eserlerinden alıntı, birer sanat esercikleri gibi havalıydı. Ali Nesin o dergide sadece matematiğe dokunmuyor, okurlara adeta kendi sanat tutkusunu aşılamaya çalışıyordu. O havadaki kapaklar, bence, bir tek The New Yorker’da bulunur.
***
Bir ton popüler matematik yazısının sahibi, sürüsüne bereket matematik kitabının yazarı bu adam, aslında gıpta edilecek seviyede sağlam desene sahip bir Çizerdir, çok da başarılı bir Ressamdır. Lakin artık sanatını tuvalden çıkarıp taşa-toprağa-ota hayat veren paylaşımcı bir “anti-mütayyit” üretimciye dönüştürmüştür.
Nesin Sanat Köyü ve Nesin Felsefe Köyü’nü de kurarak “köy kurma” enflasyonu yaratmaya devam etmektedir.
Ali Nesin’in burnu büyük değildir. Yurda kesin dönüş yaptıktan kısa bir süre sonra burnu daha da küçülmüştür. Yaşadığı mahallenin kabadayısına kabadayılık yaptığı bir gece, kabadayı ile giriştikleri arbedede burnunu kaybetmiş ama mahalleli o gece -hemi de matematik profesörü ünvanlı- yeni bir dayı kazanmıştır. İşbu portre o günlerin anısına istinaden çiviler ve kopuk bir çekmece sapından yapılmıştır. (Çekmece sapını elime alıp alıcı gözle baktığım an, Ali Nesin’in montajı kafamda bitmişti. Montajın asıl bitiriliş tarihi 19 Haziran 2003 imiş.)
Tayfun Akgül
İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi
