Çevre mühendisliği nedir?

Shutterstock

Çevre mühendisliği, atıksu yönetimi, su ve hava kirlenme kontrolü, atık geri kazanımı, yeraltı suları, çöp ve katı atık yönetimi, halk sağlığı, evsel su temini, endüstriyel ve evsel atıksu arıtma tesisi tasarımı ve su kaynaklı hastalıkların önlenmesi gibi konuları kapsar. Ancak son yıllarda artan küresel çevre sorunlarına bağlı olarak, mesleğin kapsamı çok daha genişledi. Çevre mühendisleri günümüzde, evsel tüketim ve endüstriyel etkinliklerin neden olduğu tehlikeli atıklar ve yönetimi, ekosistemleri koruyucu standartların geliştirilmesi, asit yağmurları, yenilenebilir enerji kaynakları ve bunun gibi birçok yerel ve küresel soruna çözüm arıyor.

Çevresel sorunların bir kısmını endüstri devrimi sonrasında Amerika ve Avrupa’da gerçekleşen kentleşme sürecine, bir kısmını ise 1990 sonrası hızlanan bilim ve teknolojik gelişmelere bağlayabiliriz.  Çevre mühendisliği, diğer mühendislik alanlarından farklı olarak, doğanın kaynaklarını en verimli şekilde kullanmayı ve doğaya sahip olduğu değerleri geri vermeyi hedefleyen bir mühendislik dalıdır.  Çevre mühendisleri küresel çevre sorunlarına eğilerek insanlığa temiz ve güvenilir bir yaşam ortamı sağlamaya çalışırlar.

Çevre Mühendisliği, kimya, matematik, ekoloji, hidrolik, jeoloji, mikrobiyoloji, ekonomi ve hatta hukuk gibi çok farklı bilim ve mühendislik alanlarının bir sentezi olarak değerlendirilebilir. Bu nedenle, bu meslek diğer mühendislik dalları gibi sadece mühendisliğe yatkın öğrencilere değil, mühendisliğin yanı sıra fen ve sosyal bilimlere de ilgi duyan öğrenciler için oldukça cazip bir seçim olabilir. Bu geniş yelpaze içinde yetişen mühendisler çok değişik alanlarda çalışma olanağı bulabilirler.

Çevre mühendislerinin çalışma alanları

Çevre mühendisleri endüstriyel ve yöresel yönetim kurumlarında atıksu arıtımı tasarımı ve işletmesi, katı atık geridönüşüm projeleri, tehlikeli atık ve çöp bertarafı, su ve hava kirlenme kontrolü, vb. bilinen klasik iş alanları dışında aşağıdaki birkaç örnekle tanımlanan çok daha güncel iş alanlarında da ilginç çalışma olanakları bulabilir:


Shutterstock

Halk sağlığı ve doğadaki yararlı ekosistemlerin korunması

Çevre mühendislerinin görevlerinden birisi, halk sağlığına zarar veren tehlikeli maddelerin dozu, vücuda hangi yolla girdikleri, ne kadar süre maruz kalındığı gibi temel parametrelerin analizini yaparak risk modelleri oluşturmaktır. Ekosistemlerin korunması da halk sağlığı korumasına paralel olarak düşünülebilir. Çünkü sağlıksız sulardan kaynaklanan bulaşıcı hastalıkların kontrolü, sel, erozyon, kuraklık gibi doğal ve çevre kirlenmesine bağlı afetlerin önlenmesi gibi işler hem yararlı ekosistemlerin hem de halk sağlığının korunmasını sağlar.


Shutterstock

Yenilenebilir enerji ve kaynak üretimi

Güneş, su, rüzgâr, biyokütle, hidrojen ve dalga gibi tükenmeyen ve diğer enerji kaynaklarının üretiminde kullanılan kaynaklara yenilenebilir enerji kaynakları denir. Son yıllarda giderek artan enerji talebinin, büyük ölçüde fosil yakıtlardan karşılanıyor olması küresel ısınma ve aşırı çevre kirliliğine neden oldu. Bunun yanı sıra, fosil yakıtların yakın bir gelecekte tükeneceği öngörüsü ile yenilenebilir enerji projeleri dünyada olduğu gibi Türkiye’de de öncelikli alanlar arasına girmiş durumda. Bu alanda da çevre mühendislerinin önemli sorumlulukları var.


Çevreyi bozmayan sürdürülebilir kalkınma modellerinin geliştirilmesi

Sürdürülebilir gelişme ve kalkınma, doğal çevreyi tahrip etmeden veya bozmadan temel insan ihtiyaçlarını karşılamak için yerel ve küresel çabaları dengelemekten oluşur. İnsan ve diğer canlıların sağlıklı olmaları ve hayatta kalmaları için sağlıklı ekosistemler esastır.

Oysa ekosistemler insan faaliyetlerinden doğrudan ve genellikle olumsuz olarak etkilenmektedir. Bu etkileşimi ve olumsuz sonuçları azaltmak çevre mühendisliği, kimya mühendisliği, çevre kaynakları yönetimi, ve çevre bilimleri gibi meslek dallarının işbirliği ile mümkün olabilir.[1]Bakari, Mohamed El-Kamel (2017):  The Dilemma of Sustainability in the Age of Globalization. New York: Lexington Books. 978-1498551397.

Sürdürülebilirliğin üç boyutu olan ekonomi, toplum ve çevre ilişkisi yandaki şemada gösteriliyor.[2]Scott Cato, M. 2009: Green Economics. London: Earthscan, pp. 36–37. 978-1-84407-571-3


Çevresel etki değerlendirme (ÇED) projelerinde disiplinler arası çalışma gruplarına koordinatörlük 

ÇED, planlanan bir projenin sosyal, ekonomik ve çevresel etkilerinin olumlu ve olumsuz olarak değerlendirilmesini, olumsuz etkilerin en aza indirilmesi için gereken önlem ve teknolojilerin belirtilmesini ve ilgili tüm tarafların görüşlerinin alınmasını içeren bir süreçtir.

Bu alanların hemen tümü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı gibi kamu kuruluşlarında çevre mühendislerine açıktır. Ayrıca, TÜBİTAK ve üniversiteler de bu konuları kapsayan birçok projeye destek vermektedir.

Tüm bu olanakların yanı sıra çevre mühendisleri, farklı özel sektör kuruluşlarında (orta ve büyük ölçekli endüstriyel tesisler) ve çevre danışmanlığı veren veya çevre teknolojileri üreten firmalarda kolaylıkla iş bulabilirler veya isterlerse kendi mühendislik bürolarını açarak endüstriyel tesislere ve kamu hizmet kurumlarına danışmanlık yapabilirler. Diğer taraftan, genç çevre mühendislerine en çekici gelen seçenek asit yağmurları, su krizi ve karbon ayak izine bağlı iklim değişikliği gibi küresel çevre sorunlarının yönetimi ve durdurulması ile ilgili uluslararası projelerde ve çok uluslu kurumlarda kolaylıkla iş bulma olanağıdır.


Doğa bünyesinde eşi bulunmaz bir hazine saklar.  Bu hazineyi keşfetmek, sahiplenmek ve korumak doğrudan çevre mühendisliğinin bilgi ve ilgi alanındadır.  Çevreyle ilgili soru ve sorunları ortaya koyan, doğa dostu çözümler üreten, birçok farklı disiplinle iş birliği içinde çalışan bir mühendis olma fikri sizi heyecanlandırıyorsa, çevre mühendisliği size göre olabilir.

Nilsun İnce
Bilim Akademisi üyesi
Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü (Emeritus öğretim üyesi)

Notlar/Kaynaklar

Notlar/Kaynaklar
1 Bakari, Mohamed El-Kamel (2017):  The Dilemma of Sustainability in the Age of Globalization. New York: Lexington Books. 978-1498551397
2 Scott Cato, M. 2009: Green Economics. London: Earthscan, pp. 36–37. 978-1-84407-571-3
Önceki İçerikMeraklısına Bilim: Dünyada ve Türkiye’de göç, mülteciler, yabancı düşmanlığı
Sonraki İçerikMeraklısına Bilim: Pandemiyle geçen 800 gün
Nilsun İnce

Bilim Akademisi üyesi Nilsun H. Ince Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü’nde Emeritus profesör olarak görev yapmaktadır. İlgi alanları ve yayın profili göze alındığında “tekstil atıksularının geri kazanımı”, “İleri Oksidasyon Prosesleri”, “Microtox Zehirlilik
yönetimi”, “ilaç ve kişisel bakım ürünleri ve bunların giderilmesine yönelik ileri arıtma
proseslerin geliştirlmesi” gibi konular öne çıkmaktadır. Ancak son 20 yılda yaptığı
çalışmalar ultrases teknolojileri ile metalik nano-katalizör üretimi ve farklı ultrases
dalgaları eşliğindeki katalitik prosesler ile su ortamındaki mikro kirleticilerin
giderilmesine yöneliktir.

Akademik faaliyetleri dışında, tekstil boya fabrikalarında daha verimli üretim, daha az su
tüketimi, zehirli atık minimizasyonu, ve zehirli madde içermeyen ürün
geliştirme konularında danışmanlık yapmıştır.