Site icon Sarkaç

Okullar ve üniversitelerin kapalı alanlarında koronavirüs bulaşma riski nasıl azaltılabilir?

Uçuşan parçacıklarla virüs bulaşması riskini azaltan unsurlar gösteriliyor. (Görsel [3] nolu referanstan adapte edilmiştir.)

Aşağıda detayları bulunan analizde SARS-COV2 virüsünün havada asılı kalabilen 10 mikron ve daha küçük damlacıklarla bulaşabildiği kabul ediliyor. Bu yazıda küçük damlacıklar, uçuşan parçacıklar olarak adlandırılıyor. İyi havalandırılmayan kapalı alanlarda, hastalığın bu yolla bulaşabildiğini öne süren (aşağıda listelenmiş) birçok yayın olmasına karşın bu konuda bilimsel bir fikir birliği henüz yok. (5 Ekim 2020’de Amerikan Hastalık Kontrol Merkezi CDC’nin “Covid-19 nasıl bulaşır” sayfasında yapılan güncellemede uçuşan parçacıkların da bulaşmaya neden olabileceği bilgisi eklendi.)

Bu konudaki bilimsel çalışmalar sürerken okul ve kurumlardaki önlemlerin, uçuşan parçacıklarla bulaşmanın mümkün olduğu kötü senaryoya göre alınmasının önemini vurgulamak istiyoruz. 

COVID-19 salgınının hayatımıza girmesiyle hepimiz günlük hayatımızda ve sosyalleştiğimiz ortak yaşam alanlarımızda hastalık bulaşı ile ilgili risk değerlendirmesi yaparak kişisel önlemler alıyoruz. Daha büyük çaplı önlemlerin kurumsal olarak alınması da ayrıca önem taşıyor. Mühendislik yöntemleri kullanılarak yapılan bu tür risk analizlerinde farklı mekanlar, farklı çalışma/kullanım koşulları vs. dikkate alınıyor ve mekanları kullanabilecek maksimum insan sayısı, kullanım süreleri, havalandırma ve dezenfeksiyon yöntemleri gibi konularda önerilerde bulunulabiliyor.

Bu yazıda eğitim kurumlarında sıklıkla rastlanan mekanlar ve tipik kullanım koşullarını dikkate alarak yaptığımız risk analizini ve sonuçlarını paylaşacağız.

Okullarda özellikle çok kullanıcılı ve iyi havalandırılmayan sınıflar, ofisler, yurt odaları, yemekhaneler, toplantı odaları, toplu taşıma araçları ve tuvaletler risk teşkil ediyor.

Virüsün özellikle iyi havalandırılmayan kapalı alanlarda damlacıkların yanı sıra daha küçük ve uçuşan parçacıklar yoluyla da bulaşabildiği ön kabulüyle yaptığımız analizin yüz yüze eğitimin yapılabilirliğinin tartışıldığı bu günlerde yararlı olacağını umuyoruz.  Aşağıda detaylarını görebileceğiniz gibi analiz sonucunda,  genel olarak havalandırma sisteminin odaya maksimum temiz hava sağlaması ve/veya pencerelerin sürekli açık tutularak temiz hava girişinin yapılması gerekliliği ortaya çıkıyor.  Bunun yanında dersliklerdeki mevcudun azaltılması gerekliliği ve ders sürelerinin de kısaltılmasının faydalı olacağı görülüyor.


Önemli not: Bu yazıda geçen havalandırmalar içeri temiz hava girmesini sağlayan havalandırmalardır.


Virüsün bulaşma yolları ve uçuşan parçacıklar

Virüs bulaşı, bulaştırıcı hasta bir kişinin solunum sisteminde bulunan virüs yüklü sıvının damlacık formunda havaya saçılması ve/veya çeşitli yüzeylere bulaşması ile başlar. Sonrasında damlaların doğrudan solunum sistemimize girmesi ya da yüzeylerden ağırlıklı olarak el teması ve elin ağız, burun ve göz teması ile  vücudumuza girmesi ile gerçekleşir. Alınan virüs miktarı, temas etme süresi ve bulaşan kişinin sağlık durumu çeşitli seviyelerde hastalığa yol açar.

Virüsün asıl bulaşma yolu olarak kabul edilen büyük damlalar hızlı bir şekilde yere çökerken, boyutları 10 mikron (mikrometre) ve altında olan küçük damlalar uzun süre havada asılı kalıp, havanın akışıyla hareket ederler. Küçük damlalar nefes alırken bile ortaya çıkarlar. Bu parçacıklara (küçük damlalara ya da virüslerin kendisine)  İngilizce’de “airborne” parçacıklar denir, bu yazıda uçuşan parçacık terimini kullanacağız.  Uzun sürelerle  ortak kullanılan kapalı alanlarda uçuşan parçacıkların da bulaş riski oluşturacağı çeşitli çalışmalarla gösterildi [1]–[6]. Bu parçacıklar basit maskelerle etkin olarak filtre edilemiyor.  Küçük parçalarla yapılan filtreleme testlerinde cerrahi maskelerin bu parçaları %33 oranında filtreleyebildiği görülmüş [7].

Yöntemle ilgili birkaç önemli not

Sonuçlar ve tavsiyeler bölümüne geçmeden önce sonuçları okuyabilmek için gerekli birkaç  noktayı sıralayalım. Daha fazla teknik detayı merak ederseniz yazının sonundaki ilgili bölümde bulabilirsiniz.

Sonuçlar ve tavsiyeler

Şekil 1’de, camla doğal havalandırma yapılan bir lise sınıfı için kuanta konsantrasyonun  ve bulaş riskinin zamanla nasıl değiştiği gösteriliyor. Kuanta konsantrasyonu belli bir sürede artıyor, ders aralarında azalıyor. Ancak virüsün bulaş riski kümülatif bir değer, dolayısıyla aradan sonra da artmaya devam ediyor.

Şekil 2’de, dikkate alınan tüm odalar için camların ve temiz hava sağlayan mekanik havalandırmanın açık ve kapalı durmalarında, ulaşılan bulaş risk değerlerinin maksimumu ve minimumu veriliyor.

Tablo 1’de, odaların sadece doğal olarak havalandırıldığı durumda, odadaki insanların tamamının kullanım süresi boyunca bir kuanta virüs solumasına izin verildiği takdirde, odada bulunabilecek maksimum insan sayısı ve odaların kapasitesinin yüzdesel olarak ne kadar seyreltilmesi gerektiği görülüyor. Bu tabloda ayrıca, ders sürelerinin kısaltılmasının etkisi de ayrıca görülebiliyor.

Tablo 1 Değişik odaların mekanik havalandırma olmadan camları sürekli yarım açık kullanılırken seyreltilme kapasiteleri ve seyreltilme yüzdeleri hesapları (toplamda bir kişiyi hasta edecek virüsün tüm kullanıcılar tarafından solunması sınır olarak alınmıştır)

Risk ve oda kapasitesi hesaplarına önce genel sonra her tip oda için sonuç ve tavsiyeleri aşağıda verilmiştir.

Tablo 1’de de görüldüğü gibi en fazla seyreltmenin, yurt odalarından sonra lise sınıflarında yapılması gerektiği ortaya çıkıyor. Sınıflarda yapılacak seyreltmenin pratik yansıması öğrencilerin bir kısmının dersi çevrimiçi bir kısmının ise yüz yüze işlemesi olabilir. Bazı dersler imkanlar dahilinde  bina dışında da gerçekleştirilebilir. Sadece doğal havalandırması olan, sınıflarda seyreltme daha çok olmaktadır. Bunu bir miktar önlemin yolu, ders sürelerini kısaltmaktır. Ders sürelerinin, kısaltılması üniversitelerde seyreltmeyi %10 kadar düşürebiliyor (Tablo 1). Elbette ders sürelerinin azaltılıp araların uzatılması öğrencilerin ders aralarında sosyal mesafeyi koruyabildikleri sürece faydalı olacaktır.

Yüzyüze eğitim yapılabilmesi için tüm okullarda şube sayılarının arttırılması zorunlu görülüyor. Bu, daha uzun saatler eğitim, daha fazla öğretmen ve öğretim üyesinin istihdamı demek.

Deneyim ve son söz

Mühendislik hesap yöntemlerinin bu zor günlerde normal hayatımıza riskleri minimize ederek dönmemiz için yardımcı olabildiğini görüyoruz.  Bu çalışmada gösterilen modelleme kullanılarak Özyeğin Üniversitesi (ÖzÜ) Çekmeköy Kampüsü ve üniversitenin diğer yerleşkelerinde bulunan 15 binada, bulunan 145 sınıf, 70 laboratuvar, 209 ofis, 47 toplantı odası, 146 WC, 1075 yurt odası, 1 yemekhane ve diğer ortak kullanım alanları incelendi ve sonuçlar ÖzÜ yetkilileriyle paylaşıldı ve açılış önlemlerinin planlanmasında bu bilgiler kullanıldı.

Burada yaptığımız gibi bir risk analiziyle her okuldaki mevcut derslik/yemekhane/tuvalet/ofis gibi mekanların boyutları ve havalandırma koşullarını dikkate alarak bu mekanları kullanabilecek maksimum kişi sayısı ve  maksimum kullanım süresi belirlenebilir. Bu çalışmaların bir sonraki adımında detaylı hesaplamalı akışkanlar dinamiğine dayanan analizler yapılmalıdır.

Ana hatlarıyla kurumlar ve okullarda kullanılan alanların kapasitelerinin önemli oranda azaltılması, birlikte geçirilen sürelerinin minimize edilmesi, havalandırma imkanı olmayan mekanların kullanılmaması, bazı etkinlikler için açık havanın tercih edilmesi, temiz havalandırma sistemlerinin ve  UVC dezenfeksiyon teknolojilerinin edinilmesi için uzun vadeli planların yapılması, gibi temel konuların önemini vurgulamak isteriz.

Özgür Ertunç (Özyeğin Üniversitesi, Makina Mühendisliği Bölümü)
M. Pınar Mengüç (Bilim Akademisi üyesi, Özyeğin Üniversitesi, Enerji Çevre ve Ekonomi Merkezi Direktörü)


Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.  İçerik kullanım koşulları için tıklayınız.


Yöntem, tanımlar ve önkabuller üzerine teknik detaylar: 

Yaptığımız çalışmada Tablo 1’de gösterilen ve eğitim kurumlarında mevcut olan kapalı alanlarda, uçuşan parçacıklarla oluşabilecek bulaşmanın riskini Buonanno v.d. ‘yi [11] örnek alarak araştırıyoruz.

Tablo 2 Örnek odaların fiziksel özellikleri ve test edilen kullanım özellikleri
Tablo 3 Odalardaki kullanıcı özellikleri

Kaynaklar

[1]      M. R. Moser, T. R. Bender, H. S. Margolis, G. R. Noble, A. P. Kendal, and D. G. Ritter, “An outbreak of influenza aboard a commercial airliner,” Am. J. Epidemiol., vol. 110, no. 1, pp. 1–6, Jul. 1979, doi: 10.1093/oxfordjournals.aje.a112781.
[2]      Y. Liu et al., “Aerodynamic analysis of SARS-CoV-2 in two Wuhan hospitals,” Nature, vol. 582, no. 7813, pp. 557–560, 2020, doi: 10.1038/s41586-020-2271-3.
[3]      L. Morawska et al., “How can airborne transmission of COVID-19 indoors be minimised?,” Environ. Int., vol. 142, no. May, p. 105832, Sep. 2020, doi: 10.1016/j.envint.2020.105832.
[4]      L. Morawska and J. Cao, “Airborne transmission of SARS-CoV-2: The world should face the reality,” Environ. Int., vol. 139, no. April, p. 105730, Jun. 2020, doi: 10.1016/j.envint.2020.105730.
[5]      L. Morawska and D. K. Milton, “It is Time to Address Airborne Transmission of COVID-19,” Clin. Infect. Dis., pp. 1–23, Jul. 2020, doi: 10.1093/cid/ciaa939.
[6]      N. V. Patel, “If the coronavirus is really airborne , we might be fi ghting it the wrong way,” MIT Technology Review, vol. July 11, 2020.
[7]      L. E. Bowen, “Does That Face Mask Really Protect You?,” Appl. Biosaf., vol. 15, no. 2, pp. 67–71, 2010, doi: 10.1177/153567601001500204.
[8]      W. F. Wells, Airborne Contagion and Air Hygiene. Cambridge, MA: Harvard University Press, 1955.
[9]      N. van Doremalen et al., “Aerosol and Surface Stability of SARS-CoV-2 as Compared with SARS-CoV-1,” N. Engl. J. Med., vol. 382, no. 16, pp. 1564–1567, Apr. 2020, doi: 10.1056/NEJMc2004973.
[10]    T. Watanabe, T. A. Bartrand, M. H. Weir, T. Omura, and C. N. Haas, “Development of a dose-response model for SARS coronavirus,” Risk Anal., vol. 30, no. 7, pp. 1129–1138, 2010, doi: 10.1111/j.1539-6924.2010.01427.x.
[11]    G. Buonanno, L. Stabile, and L. Morawska, “Estimation of airborne viral emission: Quanta emission rate of SARS-CoV-2 for infection risk assessment,” Environ. Int., vol. 141, no. April, p. 105794, 2020, doi: 10.1016/j.envint.2020.105794.
[12]    T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI İNŞAAT VE EMLAK DAİRESİ BAŞKANLIĞI, “Eğitim Yapıları Asgari Standartlar Klavuzu 2015,” 2015.
[13]    TSE, “HAVALANDIRMA VE İKLİMLENDİRME TESİSLERİ – PROJELENDİRME KURALLARI TS 3419,” 2002.
[14]    ASHRAE, “Standard 62-2001 — Ventilation for Acceptable Indoor Air Quality (ANSI Approved),” 2001.
[15]    X. He et al., “Temporal dynamics in viral shedding and transmissibility of COVID-19,” Nat. Med., 2020, doi: 10.1038/s41591-020-0869-5.
[16]    L. Stabile, G. Buonanno, A. Frattolillo, and M. Dell’Isola, “The effect of the ventilation retrofit in a school on CO 2 , airborne particles, and energy consumptions,” Build. Environ., vol. 156, no. January, pp. 1–11, 2019, doi: 10.1016/j.buildenv.2019.04.001.
[17]    W. C. Adams, “Measurement of Breathing Rate and Volume in Routinely Performed Daily Activities. Final Report.,” 1993.
[18]    L. Morawska, “Droplet fate in indoor environments, or can we prevent the spread of infection?,” Indoor Air, vol. 16, no. 5, pp. 335–347, Oct. 2006, doi: 10.1111/j.1600-0668.2006.00432.x.
[19]    D. W. Layton, “Metabolically consistent breathing rates for use in dose assessments,” Health Phys., vol. 64, no. 1, pp. 23–36, 1993, doi: 10.1097/00004032-199301000-00003.
[20]    R. Wölfel et al., “Virological assessment of hospitalized patients with COVID-2019,” Nature, 2020, doi: 10.1038/s41586-020-2196-x.

Exit mobile version