Bütün dünyada olduğu gibi bizde de popüler kültür bazı kavramların ortadan kalkmasına neden oluyor. “Sarkaç” yazıları arasında sık sık değinilen liyakat bunlardan biri. Liyakatı anlamanın değişik yöntemleri olmakla beraber sanki sosyal medyada takip edilmek bir ölçüt olmuş gibime geliyor. Andy Warhol’un meşhur sözüyle hepimiz kısa süreler için meşhur olma şansını elde edebileceğiz gibi. Aslında meşhur olmadan da toplumu etkilemek mümkün olmalı. Bu yazıda böyle bir etkiyi yaratmanın yolları üzerine bazı düşünceleri derlemek istedim.
Bilgi sahibi olmak ve bilgelik
Amerika’da pek çok üniversite Mütevelli Heyetleri tarafından yönlendirilir. Bu heyetlerde görev alacaklardan 3W kuralına uymaları beklenir. 3W “wealth, work, wisdom“ kelimelerinin baş harfini gösterir. Yani ya üniversitenin fonlarına doğrudan veya dolaylı katkıda bulunacaksın, ya değişik konularda çalışacaksın ya da bir yol gösterici, akıl verici olacaksın. Sonuncusu olan “wisdom” çok derin anlamları içeren bir kelime. Benim felsefe eğitimim olmaması nedeniyle “wisdom” kavramı üzerinde güzel bir tartışma için okurları Stanford Felsefe Ansiklopedisine yönlendiriyorum.
Ama ben daha çok kelimenin Türkçeye çevirisine ve günümüzde popüler kültürde aldığı yere bakmak istiyorum. İnternet sözlükleri “wisdom” kelimesini bilgelik, hikmet ve akıl olarak çeviriyor. En çok kullanılanı da bilgelik olsa gerek. Bu çeviri ise bilgi kelimesini çağrıştırması nedeniyle kanımca yanlış bir anlam kazandırıyor. “Ayaklı kütüphane gibi insan” sözü uzun seneler bir övgü olarak kullanılmış ise de artık “çok bilen” genellikle bir iltifat değil, bir yergiye dönüştü. Hele internet çağında her türlü doğru veya yanlış bilgiye ulaşmak bu kadar kolay olunca, “bilgi çağı”ndan da çıkmış durumdayız.
Bu kelimenin kafamı bu kadar kurcalamasının nedenleri, birkaç arkadaş sohbetinde bu konunun gündeme gelmesi. Galiba “liyakat” gibi “bilgelik”de içi boşalmış ve gittikçe az rastlanan bir özellik olmaya başlıyor. “Akil insanlar” veya “kanaat önderleri” gibi terimler sık sık ortaya atılıyor ama ismi sıkça geçenlerin nasıl bu ünvana ulaştıklarını anlayamıyorum. Ülkemizde üniversitelerin de –pek de gündeme gelmeyen – sorunlarından biri de gerçek anlamda bilgeliğin az rastlanır olması veya bilge insanların seslerini çıkaramamaları.
Bilgi sahibi olmanın bilgeliğe yetmediği konusunda herkes hemfikirdir sanırım, gerçi bilgi olmadan da bilge olunamayacağı açık. O zaman başka ne gerekiyor? Bu soruma güzel bir yanıt sevgili arkadaşım Nezih Okur’dan geldi.
Bilgeliğin hiyerarşisi
Bu şeklin orijinalil L.O.Tedeschi tarafından 2019’da yayımlanan bir makalede yer alıyor.[1]Tedeschi, L. O. 2019. “Mathematical modeling in ruminant nutrition: approaches and paradigms, extant models, and thoughts for upcoming predictive analytics”. J. Anim. Sci. Geviş getiren hayvanların beslenmesine yönelik matematiksel modellemelere yer veren ve yaklaşımları ortaya koyan bu makaleyi okuduğum zaman çok şaşırdım; koyun ve keçilerin beslenme alışkanlıkları ile bilgelik arasındaki ilişkiyi çözemedim. İlk şüphem yapay zekâ ile yazılmış bir makale olabileceği oldu. (Gerçi 2019 yılında henüz yapay zekâ bu kadar yaygın hale gelmemişti. Yazarların günahını almamak için bu konuyu okurlara bırakmak istiyorum.) Bununla beraber bilgeliğe hiyerarşik ulaşımı çok güzel bir şekilde resimleyen bu infografta bir piramit ve en üst katmanında “wisdom,” bilgelik bulunuyor. Bu piramidin tabanını ise veriler (data) oluşturuyor. Veriler ölçümler, sinyaller ve doğrulanmış sonuçlardan oluşur. Orijinal şekilde verilerin üzerindeki iki katman ise “information ve knowledge” olarak gösterilmektedir. Maalesef günümüz Türkçesinde bu iki kavram için de “bilgi” kelimesini kullanıyoruz. Aralarında önemli farklılıklar olmakla beraber ikisi de bilgi olarak adlandırılıyor. İkinci katman “information” veriler olarak bilinenlerin organize bir şekilde kategorize edilmiş ve kullanılabilir hale gelmiş şeklidir. “Knowledge” ise “information”ın düşünülmüş, tartışılmış, kavramların belirlenmiş şeklini gösteriyor. Basit bir örnek vermek için kuantum mekaniğini alalım. 1900’lerin başlarında anlaşılamayan deneyler, rakamlar ve sonuçlar vardı (Fotoelektrik deneyi, kara cisim ışıması ve hidrojen atomu tayfı). Vikipedia’ya “Kuantum mekaniği nedir?” sorusunu sorarsanız, öğrenecekleriniz “information” olacaktır. Bir kuantum mekaniği dersi alıp, derste tartışmalara katılıp bir dizi problemi çözerseniz kuantum mekaniği konusunda “knowledge” düzeyine ulaşabilirsiniz.
Ama kuantum kimyası konusunda piramidin en üst katındaki bilgelik katına çıkmak için klasik mekanik, moleküler yapı, spektroskopi gibi pek çok sahada kendinizi yetiştirmeniz, daha önce çözülmemiş problemlerle uğraşmanız ve bazı anlamlı sonuçlara ulaşmanız gerekir. Bu da yeterli olmayabilir. Çünkü infograftaki en üst katman düşünmek, uygulamak, karar vermeye yetkin olmak gibi özellikler içermekle beraber çok önemli bir noktayı eksik bırakmıştır. O da elde ettiğiniz yeteneklerin çevrenize yol gösterme, katkıda bulunma gibi etkileşimli olmasıdır. Yoksa sadece kendiniz için bilge olamazsınız. Toplum içerisinde yanlışları görme, gerekli uyarılarda bulunma, doğru olduğuna inandığınız yolları gösterme, bir rol modeli olmak gibi yükümlülükleriniz de vardır. Bu durum bilhassa Bilim Akademisi’nin gündemini oluşturan bilim ve akademik camia için çok önemlidir. Gerek üniversitelerin yönetiminde gerekse de öğretim üyelerinin ve/veya öğrencilerin bilime yaklaşımı konusunda yol gösterebilecek, onlara yardımcı olacak kişilerin varlığı bir kurumu üniversite yapar. Bu kişilerle uzmanları karıştırmamak lazım. Uzmanlık, bir konuda iyi bir bilgi ve deneyim sahibi olmayı gösterir. Bu da piramidin “knowledge” basamağına karşılık geliyor. Benim kast ettiğim kişiler uzmanlık düzeyinde bilgiye sahip olmakla beraber, bu bilgiyi –eski deyimi ile-hazmetmiş yani başka olaylara uygulayabilecek, yeni akımları geliştirebilecek aynı zamanda da bu yorumları aktarabilecek ve çevresine ulaşabilecek düzeyde olmalılar.
Böyle yetişmiş insanlarımız var ama çevrelerine etkileri sınırlı kalabiliyor. Ne yazık ki bu etkileşimin eksikliğini gözlüyoruz ve çözüm ise doğal olarak çok kolay değil. Popüler kültür, özümlenmiş bilgi yerine kolay elde edilebilinen ve tanınmaya yol açan yüzeysel değerler üzerinden ilerliyor.
Ersin Yurtsever
Bilim Akademisi üyesi,
Koç Üniversitesi Kimya Bölümü
Notlar/Kaynaklar
↑1 | Tedeschi, L. O. 2019. “Mathematical modeling in ruminant nutrition: approaches and paradigms, extant models, and thoughts for upcoming predictive analytics”. J. Anim. Sci. |
---|