Site icon Sarkaç

Bir matematikçi ve kadın hakları savunucusu: Sofya Kovalevskaya

Sofya (Sonya olarak da bilinir) Kovalevskaya hakkında  iki film yapılmış  ama maalesef Amazon’da bile kopyaları bulunmuyor. Bunlar 1983 yapımlı Ay’ın Karanlık Yüzündeki Yokuş ve 1985 yapımlı Sofya Kovalevskaya başlıklı filmler. Bununla beraber, Kovalenskaya’nın hayatının filmlere konu olacak kadar  ilginç olması nedeni ile bazı noktaları paylaşmakta yarar var.

A hill on the dark side of the moon (Ay’ın karanlık yüzündeki yokuş), Yapım tarihi: 1983 Yönetmen:Lennart Hjulström

Sofya Kovalevskaya (Ocak 15, 1850- Şubat 10, 1891) Çarlık Rusya’sında kadın haklarının öncülerinden biriydi. Diferansiyel denklemler teorisine önemli katkılar yaptı ve Avrupa’da Matematik alanında ilk doktora yapan, ilk bilimsel bir derginin yazı işleri kuruluna giren ve ilk profesör olan kadındı.  Rusya Bilimler Akademisinin de ilk kadın üyesiydi. Gençlik yıllarında Rusya dışına çıkıp matematik okuyabilmek için bir paleontolojist olan Vladimir Kovalevsky ile kağıt üzerinde evlilik yapmıştı. O yıllarda evlenmemiş genç kadınlar, babalarının izni olmadan yurt dışına çıkamazlardı. 

Kocası ile beraber Heidelberg’e gidip üniversiteye kayıt olmak isteyen Kovaleskaya, kadın olduğu için ancak uzun uğraşlar sonunda ders almaya başlamış ve daha sonra Berlin’e geçmek istediği zaman da yine aynı nedenden okula kabul edilmemişti. Bunun üzerine Karl Weierstarss’dan özel dersler almış ve üç önemli makalesini yazmıştı. Bu aşamalarda Sofya, kadın olduğunu saklamak için kocasının soyadının erkek formunu kullanmaya başlamıştı.

Sofya Kovalevskaya, Yapım tarihi: 1985 Yönetmen: Ayan Shakmaliyeva

Yazdığı makalelerin önemi nedeni ile Göttingen Üniversitesi, kendisine tez savunması yapılmadan doktor unvanını vermişti.

Daha sonra Rusya’ya dönen Kovalevskaya bir süre matematiği bırakır, kocası ile gerçek bir evliliğe başlarlar, bir kızları olur. Kocasının işlerinin bozulması ve intihar etmesi sonucunda tekrar matematiğe dönen Kovalevskaya’ya Stockholm Üniversitesi’nden ders vermesi için bir davet gelir ve orada 1889 yılında profesörlüğe terfi ettirilir. Bu unvan matematik alanında ilk defa bir kadına verildiği gibi, 18.yüzyılda yaşamış olan Laura Bassi ve Maria Gaetana Agnesi’den başka Avrupa’da bir kadına verilen ilk kürsüydü.

Sofya Kovalevskaya’nın hayatının geri kalan kısmında matematik alanındaki başarıları devam etmekle beraber (Fransa Bilimler Akademisinin tarafında Prix Bordin ile ödüllendirilmesi gibi) ufak çapta bir skandal da yaşamış ve kocasının yeğeni olan Maxim Kovalevsky ile bir aşk yaşamaya başlamıştı. Paris’e onu ziyaret etmeye gittiği zaman da zatürreye yakalandı ve 41 yaşında hayatını kaybetti

Sofya Kovalevskaya matematiğin yanında edebiyatla da ilgilenmişti. Tiyatro kritikleri, popüler bilim yazıları, romanlar yazmış ve bir de tiyatro oyununun yazarlığını paylaşmıştı.

Onun matematiğe yaptığı katkılar sayesinde, erkek bilim insanlarının kadınları küçük gören yaklaşımları önemli değişikliklere uğramıştı.

Ersin Yurtsever
Bilim Akademisi üyesi
Koç Üniversitesi Kimya Bölümü

Exit mobile version